Yaşam alanlarında uyumlu olmak zor!
Bir arada hayatını sürdürme zorunluluğu olan insan için topluluk yaşamına adapte olmak kolay olmayandır.
Toplu yaşamın getirdiği genel kurallara uymak sorun yaratabiliyor.
Birey özgürlüğü ve düşünce/eylem hürriyeti ile toplum/topluluk işleyişinin uyulması gereken kurallar bütünlüğü genellikle çatışmaların yaşandığı ortamlara yol açabiliyor.
Çünkü insan duygu yüklüdür. Var olma bilinciyle hayatı tüm donanımlarıyla sürdürmek isteyen insan için kurallar ve sosyal bütünlük anlayışı, bazen kaçınılması gereken adresler olmakta.
İnsan dürtülere sahiptir. Kontrol edemediği veya esir olduğu dürtüler. Tatmin edilmesi için hiçbir yıkıcılıktan kaçınmayan bir varlık olarak kendini kontrol edememenin eksikliğinde, vahşi duygularının zarar verici yansımalarını yaşamına aktarabilmekte.
Bu yüzden ortaya çıkan çatışmalar insan dışı dürtülerin tetiklemesiyle vahşi duyguların ortaya çıkmasına zemin hazırlamakta. Vahşi duyguların ve insan dışı eylemlerin nedeni olan dürtülerin özünde akıl ve iradenin kontrol merkezi bulunmalı iken ne yazık ki önümüze çıkan olaylar genellikle ölüm, yıkım ve çatışma sonuçlu olayları koyuyor.
Problem, insanın özünde taşıması gereken kontrollü duyguların kontrolsüz ve taşkın haliyle davranışlara dökülmesinde!
Vahşilik/vahşet kavramı bu yüzden ağır bir kavramdır. Kullanılmak istenmeyen bir dili vardır. Yabanilik, korku, ürküntü içerdiğinden insanlar bu konuma gelmeme konusunda katı tavırlar sergiler. Ama kaçınılmasına rağmen şu yıkıcılık ve şiddet dürtülerine esir olmamayı becerememek başlı başına bir sorun olmakta.
Kabalık, saygısızlık, uyumsuzluk ve yıkıcılık itibariyle yaşanan yabanilik hali en önemli karakteristik özelliktir.
Bu manada vahşilik kavramı her ne kadar hayvanlar âleminin ana sıfatlarından biri olsa da varlığın ana aktörü olan insan için de kullanılma talihsizliğini yaşıyor.
Çünkü vahşilik ve yabanilik insan tarafından fazlasıyla kullanılan bir adres durumunda…
Ehlileşmeyen veya doğal ortamda kendi yaşam alanlarında yabani hayat yaşayan hayvanların vahşilik göstermesi ya da yırtıcılık/vahşet yaşatması sadece beslenme/yiyecek edinme üzerine kurulu bir dünyanın gereğidir. İnsan öyle mi?
YORUMLAR