Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

AHLAK VE MİZAÇ (1)

Kendimize özgü bir şahsiyet ve kişilik sahibi olduğumuzun bilincindeyiz.

Kendimizi karakter olarak diğer bireylerden ayrı hissederiz.

Farklılık sadece bedensel özellikler ve davranışlarda değil, iç dünyamızda ve duygu/düşüncelerdedir. Asıl farklılık duygu ve düşüncelerin ile iç dünyamızın sebep olduğu eylemlerimizdedir.

İnsanlar hissettikleri, düşündükleri, duygu olarak yaşadıkları, zihinsel işleyişleri, dürtüleri, ihtiyaçları ve beklentileri ile sahip oldukları kişilik özelliklerini yaşamaya çalışır. Sahip olunan kişilik özelliklerinin temelinde ise ahlak anlayışı ve mizaç (huy) unsurları yer alır.

Ahlak, kişinin iyi ile kötü arasında seçtiği yönde ilerlemesiyle ve sonradan öğrenilmesiyle ortaya çıkan eylemlerinin belirlediği yaşam biçiminin adıdır. Çok geniş bir tanımlama ve açıklama içeren ahlak kavramının dar manada “Ne doğru, ne yanlış sorusundan hareketle dini, kültürel, sosyal, felsefi ve siyasi değerler açısından kişide yargılar/ilkeler yaratan genel yaşam şekli“ olduğu söylenebilir.

Mizaç ise kişinin sonradan öğrendiği değil, doğuştan itibaren getirdiği özelliklerin kişiliğini oluşturan ana yapısını ifade eder. Bir diğer anlamıyla Huy kavramı, genetik yapı veya kalıtsal yollarla insanda var olan karakteristik özelliklerin bütünüdür.

Mizaç ve diğer anlamıyla huy gibi doğuştan getirilen özellikler açısından olsun;Ahlak gibi sonradan öğrenilen ve değer, yargı, inanç, yaşam ilkesi yaratan özellikler açısından olsun;İnsan hayatı, diğerinin (insanlar, canlılar, toplumsal parçalar) varlığıyla anlam kazanan bir bütünlük gösterir.

İnsan bedeni nasıl bir makine veya robot misali otomatik olarak bir hareketliliğe ve işleyişe sahipse;Akıl ve zekâ gibi bilinç hali de hareket halinde bir işlerliğe sahiptir. Yani zihin durağan değil, faal halde işleyişine devam eden bir merkezi güçtür.

Bedeni/organları yönlendiren, denetleyen, kontrollü hareket etmesini sağlayan merkezi bir güç!

Ahlaki ilkeleri yaşatan ve mizaç (huy) gibi kişilik yapısını normal hayatta sürdürmeyi denetleyen akıl/zihin yeteneği ile insan organizmasının sağlıklı ve güvenli bir şekilde varlığını sürdürmenin sorumluluğunu yerine getirir.

Hatta yazarın deyişiyle “Akıl, dünyanın en muazzam gücüdür”.

Herkesin zekâ ve zihin donanımında farklılık vardır. Algılama gücü, düşünme ve zekâ kapasitesi gibi yetenekler farklı olduğundan sahip olunan inançlar, kültür, yaşam biçimi ve değerler de farklılık gösterir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER