Bir otobüs terminalinde rastlamıştım ona.
Yazmasam olmazdı,elbette.
Erzurum’dan Urfa’ya ,Urfa’dan,Antep’e uzanan bir barış yoluydu gittiğimiz.
Avuçlarımda halâ otlu peynir kokusu vardı,parmak uçlarımla seviyordum onu.
Gözlerinde memleketimin göl mavisi,teninde Şırnak soğukluğu.
Ziyadesiyle dolu heybelerimizle doyururken midemizi,şairin yalancı Muş ovasıyla dolu şiiriyle doyuruyorduk ruhumuzu.
Öyle uzun bir hikayeydi ki bizimkisi,Batman’ın sırtını döndüğü,bin Batıraman yoluna bedeldi.
Dışarıda kar manzarası vardı,camlarımız buğulanıyordu.
Kalp çizmeden olur mu,titrek ellerimle birde ok çıkarıyorum kalbimin tam ortasından geçen,
Şehrin kalbinden geçen,şehirlerden geçen,geçen ,ömrümüzden.
Benden geçen ama hep orada kalan.
Geçmiyordu,gözlerindeki tükenmişlik.
Onu izlemekten tenimin rengi soluyordu.
Hızlı nefes alıp verişleri, telaşesinin ispatıydı sanki,bunu anlıyordum,ama itiraf etmek anlamak kadar kolay olmamıştır hiçbir zaman.
Benim için de durum değişmemişti.
itiraf edemedim,edemezdim bu itiraf duygularımın katili olabilirdi.Bu cinayet olurdu,kalbinden vurulan bir kadının cesedini bulabilirlerdi sıradan bir bekleme salonunda.
İnsanlar bu manzaradan korkarlardı,bunu ne onlara nede kendime yapmadım.
Diyarbakır’ın Surları büyülerken bizi,titrek sesimle ilk defa adını söyleme cesaretinde bulunmuştum.İsmini yıllardır koynunda besleyen biri gibiydim.Her şey o kadar uzak,her şey o kadar yakın, ve tanıdıktı ki sanki karşımdaki adam hayatımı kaleme alıyordu.
O Tarih’i anlatıyor ben ise sadece dinliyordum,ne anlattığının bir önemi yoktu benim için,dinlemek kafi geliyordu.
Aşkıma şahit tutmuştum dağ kapı’yı terk etmeden güzelim memleketi.
Yine orada olan köhne bir otel odasına yerleştik.
Acemi bakışlarımın yakalanmaması için bin kurban adamalıydım.
Sessizce açılıp kapanan dudaklarımdaki fısıltıyı duyar gibi oldu,bir an yüzüme baktı
duvağı açılan gelin gibi kalakaldım.
“Bir şey yok ,şarkı söylüyorum” diye bildim,mahcup bir tavırla.
Gülümsemekle yetindi.
Ben o bakışlara bin şiir yazdım.
Ben o otel odasında asılı kaldım.
Benim hikayem bir terminalde başladı ve bir otel odasında bitti.Üstelik kimse yokken.
Aslında bir vardı ama biri hiç yoktu…
YORUMLAR