İsmi bile heyecan uyandırmaya yetiyor… Yatmak, dinlenmek, beslenmek, işten uzak olmak, istenen yerleri gezebilmek, insanlardan uzaklaşmak denince ilk yapılması gereken şey tatil moduna girmek oluyor.
Özellikle çalışan kesim ve yıl boyunca yoğun hayat koşullarının doğurduğu stres ve yorgunluk halinin giderilmesinde tek seçenek, ortamdan uzaklaşmayı sağlayan dinlenme mekânları ve zaman dilimleri yaratmak oluyor.
İnsan, zihnini ve bedenini dinlendirecek ve fazla yüklenmelerden uzak tutacak uğraşları da aramıyor değil. Uzmanların konu ile alakalı yaptığı tespitler itibariyle hobi sahibi olmak, sosyal etkinliklerde bulunmak, spor yapma fırsatlarını hayatın bir parçası haline getirme uyarılarının da temelinde sağlık ve motivasyon amaçlı etkenler bulunur.
Her insan için zorunlu olan dinlenme ve tatil zamanlarının sağladığı faydalar tartışılamaz. Ama her şeyin ölçüsü olduğu ve aşırısının zarar doğurduğu gibi tatil ve dinlenme sürelerinin de belli zamanları var. Tatil denince akla her ne kadar hiçbir işle uğraşmamak geliyorsa da aslında yanlış bir kanaat olduğu unutulmamalı.
Çünkü belli bir süre zihni ve bedeni dinlendirdikten sonra sosyal etkinlikler ve hoşa giden uğraşlara yönelmek tatil kavramının içeriğini doldurmakta. Spor, müzik, gezi, sanat etkinlikleri, turistik seyahatler gibi uğraş alanları yanında aile üyeleri ile geçirilecek ortak faaliyetlerle anlam kazanır.
İşin maddi boyutları ağır basmakla birlikte yakın çevre ve aile bireyleri ile paylaşılacak etkinliklerin aşırı bir masraf boyutu yok. Ama olanaklar dâhilinde yeni yerler görmek, insanlar tanımak, kültürel gelişimi sağlayacak gezi faaliyetlerine katılmanın da sağladığı zenginliği unutmamak gerekiyor.
Asıl konuya gelecek olursak… Yaz tatiline girilmesi, okulların tatil olması ve çocukların-gençlerin derslerin yoğun temposundan uzaklaşmaya başlaması ile birlikte yine sınırsız ve kontrolsüz bir zaman dilimiyle karşılaştık.
Neden mi?
Üç ay boyunca okul ortamında uzaklaşan öğrenciler ve çocuklarımızın meşgul olması gereken programları ayarlayabildik mi?
Yaz tatilleri hiçbir şey ile uğraşmadan sadece sanal ortama mahkûm olan bir zamana mı yayılacak?
Bilgisayar, internet, cep telefonu, tablet ve bunların içeriği olan sanal ortamlar gençlerin uğraş alanlarının tek seçeneği mi olacak?
Problem burada! Yapılmayan programlar, ayarlanmayan etkinlikler ve düşünülmeyen seçeneklerin öğrenci ve çocuklara verdiği zararların sorgusunu yapmadan, serbest ve özgür bir ortamı yaşamalarına zemin hazırlıyoruz.
Soru şu: Serbest bırakmak ve hiç müdahale etmeden sanal ortamların insanı robotlaştıran ve beyni pasifleştiren boş uğraşlarla zaman geçirmeleri mi, yoksa hem zihinsel hem de bedensel etkinlikleri kapsayan değişik kurs ve faaliyetlere yönlendirmek mi?
Tatil ve dinlenmek birinci seçeneği belirlemek değil, tam tersine ikinci seçeneği belirleyip sosyal, zihinsel, bedensel, kültürel gelişim evrelerini hareketlendiren alanları çocuklara-gençlere hazırlamak sağlıklı olandır.
Farkında olmadığımız o kadar sosyal etkinlik alanları var ki, gençlere vereceği faydaların hesabını yaparak yönlendirmelerde bulunmamız gerekiyor. Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğü bünyesinde düzenlenen etkinlikleri saymakla bitiremeyiz. Tüm spor branşlarında ve usta öğreticiler kontrolündeki kurslar kayıt yapacak öğrencileri bekliyor.
Gezi ve seyahat turlarının da yer aldığı programlara katılan öğrencilerin hayat gelişlim süreçlerinin sağlıklı olarak edindiği birikimler ile geleceklerine katkı sunulduğu unutulmamalı.
Belediye bünyesinde düzenlenen etkinlik ve çalışmalara katılması gereken çocukların tatillerini değerlendirmeleri gelişim ve eğitimlerinde önemli rol almakta.
Birçok vakıf ve dernek bünyesinde kurulan ve eğitimi verilen Kur’ an Kurslarının seçenekler arasında olduğunu bilmek lazım. Dini eğitim yanında ahlaki gelişim ve toplumsal kuralların da sürece dâhil olduğu her türlü kurs ve etkinlik programına katılımların sağlanması için velileri müracaat etmesi yeterli.
Gelecekte sorunlu bireyler olarak karşımıza çıkma olasılığı yüksek genç profilini yönlendirmenin zamanını yaşadığımız süreçte, veli olarak girişimlerde bulunmak asıl sorumluluğumuz. Hiç karışmamak, ilgilenmemek ve özgür bırakmak eğitim sürecinin tanımı dışındadır.
Yapılması gereken, üç aylık tatilde değişik kurslara, etkinliklere, sosyal ortamlara girmelerini sağlayacak yolu göstermektir. Eve mahkûm, sıcağı ve soğuğu hissetmeyen, diğer insanlarla muhatap olmayan bir insan profilini kendi çocuklarımızın kişiliğine yüklemeyelim.
YORUMLAR