Batman şehrinde, yaşayan insanlarından biri olmak hayatın belirli dönemlerinde zorluk yaşanmasını ortaya çıkaran engellemeleri ve yok sayılmayı beraberinde getiriyor.
Sorun, şehir olarak 1950 sonrası küçük bir kasaba halinden günümüz metropol kente dönüşmekte mi? Yoksa geçmiş kültürü ve tarihi bir mazisi olmadığından, bir araya son 50-70 yılda gelen insanların farklı yaşam tarzlarının çakışmasından mıdır?
Sanırım sorun biraz zihinler ve düşüncelerde gizli!
Çünkü dini inanç ve ahlaki değerler itibariyle farklı sosyal kimlikler ve farklı ırklardan olmak hiçbir dönem ön planda tutulmadı.
Sadece siyasi malzeme olma talihsizliğini yaşayan bölge insanlarının kendi aralarında kurduğu güçlü bağlar sayesinde, sosyal bütünlük ve toplumsal dayanışmanın uç noktalarına varılmıştır.
İnsanlar arası kaynaşma ve sosyal bütünlük tarihsel gelişim evrelerinde öylesine uyumlu toplumsal yapılanmalar meydana getirdi ki, İlimiz’ de Arap, Kürt, Türk, Ezidi, Süryani ve değişik gruplardan oluşmuş topluluklar arasında hiçbir zaman çatışma düzeyine çıkacak problemler meydana gelmedi.
Bölgemize gelen veya İlimize atanan-iş bulan farklı yapıdaki unsurlar-kişiler dışlanmaya yönelik bir yabancılık çekmedi.
Yerli halkın, diğerini kabullenme sınırlarının geniş olduğu sinesinde akrabalık ilişkilerine kadar varan birleşmeler-akrabalıklar yüzyıllardır kuruluyor.
Ama gelin-görün ki, madalyonun öte tarafında işleyiş sorunları var ve ayrımcılık kültürü fazla gibi!
YORUMLAR