HÜDA PAR’ın Seçmeli Ana Dil dersine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla Diyarbakır’da “Ana Dilimi Seçiyorum” başlıklı panelinde konuşmacılar, Kürtçenin tarihteki ve İslam dinindeki yerinin önemini vurgulayarak diline sahip çıkmayan toplumların benliklerini de kaybettiğine dikkati çekti.
Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesi Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi’nde HÜDA PAR, Seçmeli Ana Dil dersine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla “Ana Dilimi Seçiyorum” temalı bir panel düzenledi.
Avukat Muhammed Ata Yüksel’in moderatörlüğünde düzenlenen panelde; Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Yahya Oğraş bir selamlama konuşması gerçekleştirdi. Ardından HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, Prof. Dr. Halil Çiçek, Araştırmacı-Yazar Vahdettin İnce ve Eğitimci Hüdai Morsümbül birer sunum yaptılar.
“Dilimiz varlığımızın ve istikbalimizin teminatıdır.”
“O’nun varlığının delillerinden biri de gökleri ve yeri yaratması, ayrıca dillerinizin ve renklerinizin farklı farklı olmasıdır.” ayetine işaret ederek, sözlerine başlayan Batman Serkan Ramanlı, “Hiçbir dilin diğer dilden üstünlüğü yoktur, her dil kendine göre değerlidir. Allah-u Teâla bu dili bizlere armağan etmiş. Bölgemizde gün geçtikçe dilimiz kayboluyor. Ana dilimiz diyoruz ama şu an hangi evde annemiz Kürtçe konuşuyor? Ne şekilde asimile olduğumuzun farkında değiliz. Bugün ne yazık ki Diyarbakır sokaklarında Kürtçe ve Zazaca konuşulmuyor. Bu da asimilasyonun göstergesidir, bizler için büyük bir ayıptır. Ondan dolayı Allah’ın bizlere hediye ettiği armağana sahip çıkmalıyız. Nitekim dilimiz varlığımızın ve istikbalimizin teminatıdır. Biz dilimize sahip çıkmazsak gün be gün kendi benliğimizi de kaybederiz.” diye konuştu.
“İslam’ı bizden alamadılar ama dilimiz, gün geçtikçe eriyip kayboluyor”
Dilin ayrılık ve düşmanlık sebebi olmadığını, Türkiye’de konuşulan her dile önem verdiklerini ifade eden Ramanlı, “Gerek Türk gerek Kürt gerek Laz gerek Zaza kendi dili ve rengiyle varlığını ne kadar korursa bu ülke o kadar zengin olur. Dil, ayrılık veya düşmanlık sebebi değildir. Bundan 100 yıl önce darbe yapanların, insanları kendilerinden uzaklaştırıp devlete düşman ettirdiği halklardan biri Kürtler idi ve bu Kürtler de Müslümandı. Bu uygulama yıllarca devam etti. Gayeleri İslam’ı bölgeden silmekti ve ne yazık ki bazı yerlerde de bunu başardılar. Bizlere hem Müslüman olmamız hem de Kürt olmamız dolayısıyla her iki yönden düşmanlık ettiler. Elhamdülillah âlimlerimiz ve büyüklerimizin çabalarıyla tümden başarıya ulaşmadı. İslam’ı bizden alamadılar ama dilimiz, gün geçtikçe eriyip kayboluyor.” dedi.
“Bugün dilin müdafaası için mücadele ettiklerini savunanlar Kürtçeye sahip çıkmıyorlar.”
Sözlerine Kürtçenin, alarm verdiğini söyleyerek devam eden Ramanlı, “Bizler samimi şekilde çalışmalarımızı yürütürsek zafere ulaşabiliriz. Bu konuda ne kadar geç kalmış olsak bile bulunduğumuz andan itibaren çalışmalarımıza devam edersek başarılı oluruz. Şunu unutmamalıyız ki insanlık İslam’la değer kazanmıştır. İslam’ı kabul etmeden önce Pers ile Roma arasında eziliyorduk. İslam’la beraber Kürtlerin kimlikleri de yoktu, şahsiyetlerini İslam’la kazandılar. Bugün dilin müdafaasını yapıp onun için mücadele ettiklerini savunanlar Kürtçeye sahip çıkmıyorlar. Nitekim Kürtler ve Zazalar dillerine sahip çıktıkları kadar İslam dinine de sahip çıkacaklardır.” diye belirtti.
“Çocuklarımız bugün ana dillerini öğrenirlerse kültürümüzün ne kadar zengin olduğunu göreceklerdir.”
Ramanlı son olarak, okullarda Yaşayan Diller ve Lehçeler seçmeli ders sürecinin başladığını hatırlatarak, “Okullarda dilimizi öğretme imkânı var ve bu süreç tercih dönemidir. Bu tercih süreci 2-3 hafta devam edecek, bunun değerlendirilmesini istiyoruz. Bu yönde yaptığımız panelimiz bir başlangıçtır. Bundan sonra televizyon kanallarında, radyolarda, sokaklarda ve okullarda bunun duyurusunu yapmaya devam edeceğiz. Çocuklarımız bugün ana dillerini öğrenirlerse kültürümüzün ne kadar zengin olduğunu göreceklerdir.” dedi.