Denebilir ki Batman nere ipek yolu nere, çok eski bir şehir değil, tarihi bir geçmişi yok, burası Çin mi, Dünyanın ticaret merkezimi, ipek yolu kim Batman kim, nerden çıktı Batmanda ipek tolu.
Biraz gerilere 1900’lı yılların başına gidelim, o zamanlar Batman adında bir yerleşim yok, DDY yolları yani Tren yok, tekerlekli araç yok, Hava alanı hiç yok, Bugünkü TPAO’nun güneyinden başlayarak İluh deresi boyunca sazlık, bataklık yabani hayvanların barınağı bir elverişsiz yer. Ama o zamanlar bu günkü Gırbereşik ( İkiztepe ) köyün hemen batısında Batman nehrinin kıyısında, bütün bu yörenin merkezi ve hükümet nizamının olduğu Elmedina adlı tarihi bir ilçemiz vardı.
Gelin bu güzel ilçemizden çıkıp çevre köylerine bir gidelim, birde hal ve hatırlarını soralım. Öyle ya mademki Elmedina kaza, insan ihtiyacı olan bir çok şey herhalde orda bulunur, o zaman çevre köylüler har halde ilçe merkezine uğrayacaklar. Eh bunun içinde bir yola ihtiyaçları vardır, hemen yol inşaatına başlayalım.
Kalabalık bir ekibiz, elimizde kazma kürek, günlük ihtiyaçlarımızı katır ve atlara yükledik, Elmedina’dan yolumuzu açarak çıktık, Gırbereşik o zaman henüz bir yerleşim yeri değil orda işimiz yok, devam ediyoruz, Otogarın oradan acetlare oradan Zilan Hastanesinin önüne geldik, Wordmarın tam önünde durduk, şu an İluh köyü sağımızda kaldı, oraya bir bağlantı gerek, bu bağlantıyı çocuk hastanesi, gök taksi ve İluh deresini aşarak sağladık, wordmardan sonra, Atatürk parkını teğet geçtik, oradan Fatih Mahallesi iyi ki henüz Fatih lisesi inşa edilmemiş yolda engel yok.
Tam Körük köyüne yöneliyoruz, Tilmerç solumuzda kaldı, işin iyi tarafı oraya Bağlantı gerekmiyor, çünkü Tilmerçliler Elmedina’ya Gitmek için, Hava alanı ve Esen Tepe arsında kendilerine müstakil bir yol açmışlar bize ihtiyaçları yok, bir külfetten kurtulduk.
Körük bağlantısından sonra, kuzeyde kalan Sinıka aşiretinin altı köyüne de bağlantı yapmayı unutmadık. Tılmiz köyünden bağlantılı Receba köyüne de bir yol attık. Yol açmayı sürdürüyoruz sonra Beşiri mıntıkasının en büyük köyü Bıleydere geldik. Burada bir soluk alıyoruz, projeyi gözden geçirmek lazım, çünkü yolumuz ikiye ayrılmak zorundadır.
Bıleyder köyünün hemen doğusunda, yolumuzun bir kolu güneye Meymuniye boğazına uzandı oradan şıkefta, Zağora ve nihayet tarihi Hasakeyf’e vardık, Hasankeyf’ten çevre köylere patikada olsa bir yolları vardı, bu yolları da projemize dahil ettik.
Bıleyder’den bir yolda tam isabet doğuya doğru devam etti, Barısıl, Yukarı ve aşağı Keverzo, orda bir gece Emine Ahmed Raman aşiretinin efsane ağasına misafir olduk, ertesi gün Geduk, Şımze, Koli baba ve nihayet iki nehrin birleştiği son noktamıza ulaştık.
Yol inşaatı bittiğinde çok mutlu olduk, zira Receba, Sinıka, Raman, Elikan ve Beravili köylerin Elmedina ilçesine bağlantıları sağlandı. Bu yol köylülerin hizmetine girdi, bu köylüler ikişer üçer kişi olarak Kervancılığa başladılar, Hasankeyf ve Berav civarındaki köylüler, yaş üzüm, kuru üzüm, incir, pekmez, Bastık gibi meyvelerini bu yolla hiç geçiş ücreti ödemeden, Sinıka, Receba, Elika gibi pazarlara, nihayet Elmedina’ya da ulaştıra bildiler.
Elmedina’dan bu köylere uzanan bu yolun üstünde çokta aşiretsel olaylar oldu, bazıları dengbejlerin kılamlarına konu oldu. İşte bütün bunları göz ününe alarak bu yola İpek yolu adını taktım. Takdir okuyucunundur.
YORUMLAR