Rahman ve Rahim olan yüce Allah’ın adıyla.Tüm övgü ve takdirler Allah’a mahsustur.
Değerli Okurlar; İlim amele önderlik yapar. Amelde ilmin arkasından gider. İlim mutlu kişilere verilir,mutsuz kişilerde ilimden mahrum kalır.” diye buyuruyor efendimiz sav.
İlimçok değerli ve kıymetli bir şeydir.Müslümanın olmazsa olmazlarındandır. Cennete giden tüm yolları açar ve selamet içerisinde cennete koyar.
Ömer r.a der ki:’’Hiçbir kimse sahibini hidayete götüren yahut dalaletten kurtaran ilim gibi bir fazilet elde edemez. Ameli doğru dürüst olmayanın dinide doğru dürüst olmaz.’’ buyurmaktadır.
Bizleri bugün çarpık zihniyetli Müslüman yapan, yanlış yollara kanalize eden, olmadık yanlışları mutlak doğrular gibi gösteren ilimsizlik ve bilgisizliktir. Bilmediğimiz halde biliyoruz diyoruz. Hakkında bilgi sahibi olmadığımız tüm konularda ahkam kesiyoruz. Yorumlar yapıyoruz. Ve kararlar veriyoruz. Bilenlerden çok bilmeyenler biliyor. Bilenlerden çok bilmeyenler konuşuyor. Ve o açıdanda bu dalaletlerden kurtulamıyoruz. Hâlbukiki bizleri dalaletten müstakim olan yola taşıyacak olan ilimdir. İlimsiz hiçbir şeyin Allah katında değeri yoktur. Toplum olarak, insanlık alemi olarak içine düştüğümüz sıkıntı, çıkmazlar, gayri meşru yaşantılar ve bunalımların yegane sebebi ilimsiz ve ondan habersiz bir hayatı yaşamamızdan kaynaklanıyor.
Şu an yaşıyor olduğumuz hayatı ve yürüdüğümüz yolları bizlere öğreten nedir ve kimdir.Yaşantımızı hangi değerlere göre yaşıyoruz.Bu kadar olumsuzlukları bu kadar bozulmuşlukları neden yaşıyoruz,hiç düşündük mü acaba.Allah c.c bizleri yaratırken başı boş mu yaratmış acaba.Bizlerin tutunacağı, yaşantısına rehber kılacağı,öğrenirken mutlu ve bahtiyar olacağımız hiç mi bir şeyler göstermemiş ve öğretmemiştir. Haşa! Yoksa bizler mi ilim gibi,din gibi faziletli ve mutlak bir gerçeği arkamıza atarak,ne olduğunu hala bilemediğimiz, hayatımızda tabulaştırdığımız değerlerin peşine takılıp gidiyoruz.Kendi kendimize yorumlar,düşünceler ve mantıklar oluşturuyoruz.Buda büyük bir yanlıştır.
Onun için Allah’ın ilmini öğreneceğiz ve öğrenmek zorundayız değerli okurlar. Hayatımızı ilmin ışığında yaşamaya mecburuz.’’İbadetin en faziletlisi dini anlamaktır.’’h.3. diye ifade buyuruyor efendimizs.a.v.
Dini anlamak ibadet etmekten bile üstündür. Efendimiz as şöyle buyuruyor.’’İlmin üstünlüğü,ibadetin üstünlüğünden daha hayırlıdır. (Dinimizin en hayırlısı da gerçek takvadır.)’’h.4
Yine efendimiz a.s.’’ İlmin azı, ibadetin çoğundan daha iyidir. Allah’a ibadet etmesi kişiye ince anlayış bakımından yeterlidir.”h.5.buyuruyor.Çok amel ve ibadetten daha önemli olan; kişinin yaptığı ameli neye göre, nasıl ve niçin yaptığını bilmesidir.Ve o inceliği ve anlayışı yakalamış ve kavramış olmasıdır. Bilerek yapılan az amel, bilmeden yapılan çok amelden daha üstündür.
Evet, ilimsiz ve bilgisiz hiçbir şeyin anlam ifade etmediğini ve anlamsız olduğunu ve mutlak ilim sahibi olmamız gerektiğini öğreniyoruz.Enes b Malikten gelen rivayette Efendimiz as şöyle buyuruyor:’’İlim öğrenmek her Müslümana farzdır. İlmi, ehli olmayana öğretmek, domuzların boyunlarına cevher, inci ve altın takmaya benzer.’’ diye buyuruyor.
Ve yine İbn Abbas tan gelen rivayette Efendimiz a.s ’’İlim öğrenirken ölen kimse, o kadar yükselmiş olarak Allah’a kavuşur ki, kendi ile peygamberler arasında yalnız Peygamberlik derecesi kalır.’’ buyuruyor. yine Başka bir rivattede ‘’İlim öğrenirken ölen kişi şehit olur.’’h.16.buyurmaktadır. Bununla da bitmiyor.
İlim öğrenme yolunda gösterilen çabaya yüce Allah’ın sayılamayacak kadar lütufları vardır.Ebu Hüreyre r.a den gelen bir rivayette efendimiz a.s şöyle buyuruyor. ’’Kişinin öğrendiği ilmi bir konu, onun için bin rek’atten daha hayırlıdır”.
Efendimiz a.s –Ya Eba Zer! Gidip Allah’ın Kitabından bir ayet öğrenmen, senin için yüz rekat nafile namaz kılmandan daha hayırlıdır.Amel edilsin veya edilmesin,gidip ilmi bir konuyu öğrenmen ise,senin için bin rek’at nafile namaz kılmandan daha hayırlıdır.”buyurmaktadır
Müslümanın bilinçli ve bilgili olması lazım. Neyi, niçin ve neden yaptığını iyi bilmesi lazım. Olaylara bakarken, bilinçli bakmalı ve Allah’ın sınırları çerçevesinde olayları değerlendirmeyi bilmeli. Efendimizin bizlerden istediği bakış açısı bu. Yoksa bu tarzda yapılmayan hareketlerin, öğrenilmeyen bilginin ve iyi değerlendirilmeyen tüm muamelelerin Allah’ın rahmetinden uzak muameleler ve meşgaleler olduğunu beyan ediyor.
Dikkat çekici son bir hadis daha.
Ebu Hüreyre r.a den geliyor Resulullah s.a.v şöyle buyuruyor.’’Allah’ı zikretmek(tespih ve tekbir) gibi ibadetler ile alim ve öğrencisinin dışında kalan, dünya ve dünyanın içerisindeki her şey Allah’ın rahmetinden uzaktır.’’ diye buyuruyor efendimiz s.a.v.
Evet,Yaşadığımız bu hayatta ilmi öğrenmekle mükellefiz ve mecburuz. İlmi öğreneceğiz ki Allah’tan nasıl korkacağımızı bilelim. Dinimizi öğreneceğiz ki, Onda ki hikmetleri görelim.Helal ve haramların neler olduğunu ve onlara götürücü yolları bilelim. İlim sahibi olacağızki şeytan ve yardımcısı olanların şerlerinden, tuzaklarından, oyunlarından ve saptırmalarından uzak durabilelim.Bu öğrendiğimiz ilimle, çocuklarımızı, kızlarımızı eğitebilelim,yarınların arzu ettiğimiz temiz toplumunu,yaşanabilir toplumunu oluşturabilelim. Ve hem bu dünyada hemde ahrette mutlu ve saadetli bir hayatın sahibi olabilelim.
Rabbim bu düşüncelere sahip olanlardan kılsın.Allah’la barışık bir Müslümanlığı yaşayanlardan kılsın.Bunu sağlayıcı tek etken olan ilim sahibi ve tahsilini yapanlardan eylesin.Ve bu öğrendiğini ailesi,yakınları ve insanlarıyla paylaşan ve öğretenlerden eylesin.Ve çağımızın hastalıklarından bizleri ve tüm İslam ümmetini muhafaza eylesin. AMİN
YORUMLAR