“Küresel” kavramı artık dünyanın tek bir coğrafyasını veya bölgesini, her hangi bir ülke sınırlarını ve içinde yaşananları ifade eden “Yerel” kavramını rafa kaldırdı. Dünya büyük ve sadece birkaç ülkenin hâkimiyet kurarak insanlığa ve kaderine yön verecek bir küçüklüğe sahip değil.
Artık dünya ortak yaşamlar, paylaşımlar, ihtiyaçlar, ilişkiler, uluslar arası birlikler, ortak ticaret ve sanayi atılımlarının beraberce yapılması gereken bir zaman dilimine ulaşmış durumda. Yani ülke/devletler kendi iç işlerinde olduğu kadar dış işler/ilişkiler konusunda diğer coğrafya ve insanlarıyla diyalog kurma zorunda kalıyor.
Ulaşımdan sanayiye, ticaretten savunmaya, turizmden kültüre kadar insanı ilgilendiren tüm yaşamsal fonksiyonlarda sınırlar sona erdirilerek, sınır ötesi iletişim ve diyaloglara girildi. Çağımızın gereği ve teknolojik ilerleme/gelişimin bir sonucu olarak insanlık “Ortak Meseleler” konusunda yenidünya düzenlerine uyum gösterme noktasında hayatına bir rota çizmek zorunda.
Son yüzyıllarda ülkelerin/devletlerin bir araya gelerek birlikler ve topluluklar kurarak ittifaklara yönelmesinin nedeni kendi başlarına güç elde edememeleri ve bir arada güç birliği yaratarak bir bakıma hâkimiyet kurma isteğidir.
Sıkıntı, bu düşünceyle hareket eden ülkelerin birlik ve topluluklarının diğer ülkeleri/devletleri sömürme mantığıyla güç kullanmaya yönelmeleridir. Önemli olan tüm insanlık adına Özgürlük, Eşitlik ve Adalet mekanizmalarının yaygınlaştırılması olduğuna göre “Güç” ve “Hâkimiyet” i belli ellerde tutmanın önüne geçilmesi gerektiğinden dolayı yeni birlik, topluluk ve ittifaklara ihtiyaç duyulmakta.
Ülkemizin düzenlemeye çalıştığı yıllık organizasyonun anlamı da burada ortaya çıkıyor. Dünyanın 3-5 ülkenin Güç ve Hâkimiyetinden büyük olduğunu masaya yatırabilmek.
Bir yıl boyunca hazırlıkları sürdürülerek gerçekleştirilen “TRT World Forum 2023” gibi dünya geneli bir birleşme toplantısı anlamı taşıyan organizasyonun tamamlanmasıyla birlikte ortaya çıkan manzaranın birçok olumlu yansımaları oldu.
Son 7 yılda geleneksel uygulama haline gelen forum, her yıl farklı başlıklar adı altında gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Öncülüğünü ülkemizin yaptığı dev organizasyonun her ne kadar değerli olduğu bilinmese de gündeme alınan konular ve analizi yapılan başlıkların sadece Türkiye açısından değil, tüm dünya coğrafyalarını ve insanlarını ilgilendiren hayati ayrıntılar içerdiğini anlamak gerekiyor.
Yedinci yılında ülkemizde “Birlikte Gelişmek: Sorumluluklar, Eylemler ve Çözümler” başlığıyla düzenlenen forum, farklı ülkelerden katılım sağlayan 153 konuşmacının sunumuyla ülke ve dünya gündemine ışık tutacak bir yoğun tempoda gerçekleştirildi.
TRT gibi büyük bir yayın kuruluşunun imza attığı organizasyonun temel amacı farklı fikirlerin tartışılabilmesine zemin hazırlamak, küresel sorunlara çözüm önerileri getirmek ve dünya gündeminin nabzını tutmak sanırım. Sadece bölgesel veya sadece belli ülkeleri kapsayan sorun ve çözüm önerilerinin dünya geneli değişik ülke ve insan kitlelerini ilgilendirdiği düşünülürse konunun hiç de sınırlı bir gelişim modeli olmadığı görülecektir.
YORUMLAR