Özellikle kış aylarında yaşanan ve genellikle ölümle neticelenen karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyarıda bulunan Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Avni Demir, sessiz katil diye tabir edilen bu zehirlenmeye karşı gereken önlemleri ve zehirlenme anında yapılması gerekenleri anlattı.
Havaların soğumas, ev ve iş yerlerinin yeterince havalandırılamaması, soğuk dönemlerde baca gazlarının tütmesi ile başta karbonmonoksit olmak üzere bazı yanma ürünleri öldürücü etki gösterebiliyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim Hastanesi Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Avni Demir, havalarının soğumasıyla birlikte yanlış soba kullanımı kaynaklı karbonmonoksit gazı zehirlenmesinin önüne geçilebilmesi için açıklamada bulundu.
Demir, “soba tüterse ben anlarım” düşüncesinin çok yanlış bir düşünce olduğuna dikkat çekerek karbonmonoksit gazının renksiz ve kokusuz olduğunu ifade etti.
Özellikle kış aylarında lodos ile birlikte bacada yüksek basınç oluştuğundan dumanın tekrardan bacaya gittiğini belirten Demir, karbonmonoksit gazı zehirlenmesinden korunma ve zehirlenme anında neler yapılması gerektiğini dile getirdi.
“Bu zehirlenmenin çok yüzeysel belirtileri vardır”
Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Avni Demir
Demir, yaptığı açıklamada, “Karbonmonoksit renksiz, kokusuz, tatsız ve tahriş edici özelliği olmayan bir gazdır. Genellikle doğal gaz kömür gibi yakıtların yanmasıyla ortaya çıkar. Isınma amacıyla kullanılan bu yakıtların yanmasından sonra ortaya çıkan karbonmonoksit gazı solunum yoluyla vücuda girer. Solunum yoluyla da girdiği zaman yaptığı etki, dokulardaki oksijen düzeyini azaltmasıdır. Buna bağlı etkileri ortaya çıkmaktadır. Hastalarda baş dönmesi, bulantı, baş ağrısı ve bayılma gibi basit semptomlarda ölüme kadar geniş bir yelpazede görebiliyoruz. Bu zehirlenmenin çok yüzeysel belirtileri vardır. O yüzden karbonmonoksit zehirlenmelerine ‘sinsi katil’ ‘sessiz katil’ gibi isimlendirmeler yapılır çünkü hasta etkilendiği zaman bir uykuya meyil eder, hasta uykuya dalar ama daha sonra da yaşamını yitirir. O yüzden sinsi ve sessiz bir katildir. İnsanları uykusunda öldürür.” dedi.
“Aspiratör, şofben, sobanın aynı bacaya bağlanmaması çok önemlidir”
Zehirlenmeye karşı dikkat edilmesi gerekenleri sıralayan Demir, “Kış ayları geldi. Kış aylarında öncelikle sobalı ortamlarda, sobayı çok kullanan yörede yaşıyoruz. Burada sobanın bacalarının temizlenmesini, odaların sık sık havalandırılmasını, sık yaşam alanlarında menfez kullanılması, menfezin kapatılmamasına özenle dikkat etmeliyiz. Şofben özellikle zehirlenmenin bir sebebi olabilir. Aspiratör, şofben, sobanın aynı bacaya bağlanmaması çok önemlidir. Özellikle kış aylarında hava durumlarında belirtilir; lodos çok etkilidir. Lodos bacada yüksek basınç oluşturduğu için çıkan dumanı tekrardan geri gönderir. Bu da ortamdaki insanların karbonmonoksit zehirlenmelerine yol açar.” şeklinde konuştu.
“Yatılan odanın havalandırılmaması yapılan en sık yanlışlardır”
Soba kullanırken yapılan hayati hatalara dikkat çeken Demir, “Bu konuda yapılan bazı klasik hatalar vardır. Bu hataların en sık rastlananı ‘soba tüterse ben anlarım’ demektir. Bu çok yanlış bir kanıdır çünkü karbonmonoksit gazı renksizdir, kokusuzdur. Dumanı görebiliriz ama o gazın çıktığını anlayamayız. Yatılan odada sobanın yakılması gece boyu yanık kalması veya tam yatmadan bir torba kömür atıp öyle uykuya geçilmesi, yatılan odanın havalandırılmaması yapılan en sık yanlışlardır. Karbonmonoksit zehirlenmesi hastanın yaşına, altta yatan hastalığına, gebelik durumu var mı yok mu, çocuk mu erişkin mi buna çok bağlı olarak farklı durumlar ortaya çıkartır.” ifadelerini kullandı.
“Tedavi zehirlenmenin düzeyine göre değişmektedir”
Karbonmonoksit zehirlenmesi anında ve teşhisinde yapılması gerekenleri anlatan Demir, “Karbonmonoksit zehirlenmesinin teşhisinde acil servislerde kan gazı kullanıyoruz. Kan gazı dediğimiz, çok kısa sürede çıkan basit bir tetkimiz var. Hastaların yaşadığı ev, ortamını sormamız lazım. Tanısı çok kolaydır. Tanıyı koymak 5 dakika sürmez. Tedavi de zehirlenmenin düzeyine göre değişmektedir. Düşük maruziyetlerde sadece oksijen tedavisi yeterli olmakta birlikte; yüksek maruziyetlerde, komaya giden durumlarda hiperbarik oksijen tedavisi dediğimiz tedavilerimiz vardır. Hiperbarik oksijen tedavisi de şehrimizde uygulanmaktadır. Zehirlenme anında eğer fark edilirse böyle bir durum derhal kapı pencere açılıp içeriyi havalandırılmalı. Maruz kalan kişinin temiz havaya ulaşımı sağlanmalı, dışarı çıkartılmalı ve hızlıca acil sağlık ekiplerine haber verilmeli.” dedi.
“Çok basitken insanlarımızın bundan dolayı ölmesine gerek yok”
Demir, son olarak şunları söyledi:
“Karbonmonoksit dediğim gibi sinsidir, sessizdir. İnsanları uykuda öldürür. Kış aylarında neredeyse her gün haber sitelerinde ‘karbonmonoksit can aldı’, ‘soba zehirlenmesi can aldı’ gibi haberler görüyoruz. Korunmak, farkında olmak çok basittir. Çok basitken insanlarımızın bundan dolayı ölmesine gerek yok.”