Suyun ağaç dalına yürüdüğü mevsimdeyiz.
Sabahın 5’i
Cıvıl cıvıl kuş sesleri.
Hafif serinlik demleri.
Henüz tüm insanlık gaflet uykusunda.
Ama benim bir damla uyku yoktu gözlerimde
Açıldı karşı binanın bahçe kapısı
Çekçekini çıkaran 50 -60 yaşlarında bir amca
Yüzündeki derin çizgiler yorgunluğunun timsali
Şimdi bu yaşında bile, hâlâ hayat hengamesinde
Komşu teyze söylemişti;
Eşini 20 sene önce kaybetmiş.
Hem anne hem baba olmuş çocuklarına
Aş pişirirken yahut kızlarının saçlarını örüp okula bırakırken anne
Sokaklarda gezip karton toplarken de baba
Komşu teyze söylemişti;
Haftaya kızını gelin ediyormuş,
Neymiş efendim ?
“olur olmadık zamanlarda ağlıyormuş kadın gibi”
*Ah keşke tüm erkekler kadın gibi ağlayabilseler ,
Ulaşabilseler o yüce mertebeye.*
Kızını gelin eden bir anne olmuştu şimdi
Tüm erkekliğini kenara bırakıp
Kaldırıma çöküp ağlıyordu çocuk gibi.
Kim demiş babalar ağlamaz diye
Çocuk gibi ağlıyordu işte sokağın ortasında bir baba!
Göz göze geldik bir an, sildi gözlerini.
Çekçekini alıp iş için koyuldu yola
Bir tebessüm edip uğurladım baş selamıyla.
Şehre güneş doğmuştu çoktan,
İnsanlar birer ikişer uyandı uykularından
Ama şehrin yarısı hâlâ gaflet uykusunda
Şimdi ayan güne inat bana iyi uykular.
YORUMLAR