FİLİSTİN’ DE ÇOCUK OLMAK - Batman Pusula Gazetesi
Yatsı Vakti a 02:00
Batman HAFİF YAĞMUR 19°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

FİLİSTİN’ DE ÇOCUK OLMAK

fi̇li̇sti̇n’ de çocuk olmak
1

BEĞENDİM

Haber: Cengiz Haşimoğlu

Spread the love

Zor mu?

“Filistin topraklarında çocuk olmak zor” demek ne kadar kolay geliyor?

Zor demekle aslında ne kadar basit düşündüğümüzün farkında değiliz. Zor kavramı yerine “Korkunç” ve “Vahşetin içinde olmak” anlamlarını dile getirmek bile az kalıyor.

Vahşeti sınırsızca yaşamak…

İnsanlık dışı istismarın dibini görmek…

Gözünü kin/nefret bürümüş bir kitlenin yok etme idealine figür olmak ve hazırlanan sahnede, uygulanan senaryoda kan gölünün ortasında yaşamayı becerebilmek…

Ne anlama geliyor?

Kendi çocuğumuzun ve kendi varlığımızın empati kurulması gereken değeriyle bakış açımızı sorgulamanın talihsizliğini yeterince yaşayamıyoruz.

Çünkü tepeden yağan bombalar gökyüzüne bakıp hayaller kurmayı engelliyor. Yıkılan ve harabeye dönen yaşam alanlarının görüntüleri umutlu beklentileri sonlandırıyor.

Yağan bombaların sebep olduğu ölü bedenler ve onların toprağı sulamaktan vazgeçmediği kanlar nedeniyle korku/endişe duyguları had safhalara ulaşmış durumda.

Aileden birilerinin kaybedilmesi ve ölümlerine şahit olunması hayata bağlayan tüm bağların kopma noktasına gelmesine sebep oluyor.

Etrafa bakan tedirgin/ürkek bakışların altında hissedilen ve vücutlarını titreten korkunun tarifini yapacak hiçbir Batı yönetim mekanizması yoktur.

Masumiyet ile Vahşet kavramlarının karşı karşıya geldiği noktada ortaya çıkan kan ve gözyaşının korkuyla sarmalanan görüntülerinde, insani duygu ve eylem beklemenin yanlışlığını iyi kavrıyoruz. Vahşiliği ve mazluma (çocuk, yaşlı, kadın ve hasta demeden) zulmü reva gören mantığın insanilik ve ilahilik dışı eylemlerinin kurbanı durumundaki çocukların sanırım cezasını bu âlemde bulmak zor!

Ama…

İlahi Adalet ve “Mazlumun Ah’ ı” konusunda ebedi âlemde sorulacak soruların yanıtını veremeyenlerin cezasının ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Mutlak güç ve hikmet sahibi yaratıcımızın kendi iradesiyle kurduğu var olma bilincini ve düzenini bozma cesareti gösterenlerin bu âlemde yaptıklarının karşılığını bulacağı zaman dilimleri için üzerimize şimdilik sabır düşüyor.

Yutkunarak ve dilimizi ısırarak içimizde kabaran acı, sızı, yürek dağlanması, hüzün ve sarsıntıların etkilerini sindirememe ezikliğiyle, sığındığımız dua limanında gözyaşlarımızı saklamaya çalışıyoruz.

Canımızdan ve varlığımızdan sakınarak koruma içgüdüsü duyduğumuz çocuklarımızın muhtaç olduğu güvenlik ve koruyuculuk imkânını sağlayamama gerçekliğinin altında ezilirken, yürek yangınlarımızın içimizi yakmaya devam ettiğini görüyoruz.

Lanet kavramının kendi hayatımızdan uzak kalması gereken zaman dilimlerini dualarımıza eklerken, yaşadığımız çağı lanetleyen ve zalimliği/zulmü hayat şiarı kabul ederek ölüm/gözyaşı akıtmayı ilke haline getirenlerin kendi lanetli kuyularında boğulmaları tek temennimiz.

Çocuk kavramı gibi yaşlı kavramının da kalplerin hassas olduğu bir dürtüye sahip olduğu yaratılış özelliğimizin gereği olarak Filistin gerçekliğinin dünyanın bir ayıbı olduğunu belirtmek gerekiyor. Hele çocukların ölümünün söz konusu olduğu zamanların tarihin hiçbir döneminde unutulmayacağı kesin…

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Duyarlılık

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.