FİNCANLI KADIN

Adam balkonda gök yüzüne bakarken… İçinde ki ses o’na seslemdi…

Her çalışman farklı farklı be çocuk!İnatla yazman güzel, vazgeçmeme duruşunu takdir ediyorum. Mahallede geçen birinci bölüm cami ve yoksul kadının hikâyesini keşke uzatsaydın. Zira daha çok ilgimi o çekti.Sırası gelmişken söyleyeyim:  Müzik festivalinde o sene programda sıkıntı çıktığından ötürü okuyamamıştım; Ama geçen sene İzmir’de davetli olduğum bir müzik gecesinde aşağıdaki şiirini okudum… Biliyorsun bunu.

Mekân: Yaşam
Kişiler: Ak, siyah suretler

Yakın, uzak, benle ilgisi olmayan
Düşkünün biri, söz söylemiş
Söyleyenler de doğrusu, insanlık mekânında
İki kelamlık kadar da pek değerleri yok
Sen inandın ben üzüldüm
Sen yolu kestin
Ben içimde kayboldum
Bak aklıma ne geldi?
Gel, bir oyun oynayalım
Ne kör ne ebe ne bahçe, ne de tarlada…
Tanrı’nın tek destur istediği yer;
“Analık yüreğinin” o kutsal mekânında
Oyunumuzun isimi? 
“Yüz yüze bakalım” olsun mu?
Hadi, olsun!
İki adımlık yol ver bana
İnsana dair beslediğim düş dünyamda
Bir şiir süresi kadar gezdireyim
Derin bir nefes al ve düşün
Uzak tut, kendi menfaati için 
İnsan satana
Nasıl inanırsın yüreği kirli o insana
İki adımlık yol ver 
İtibar etmediysen bana
O vakit söz edenlere dersin ki:
“ Adam değildi iyi ki sizi dinledim”
İki adımlık yol ver
İnsan olmanın gerekliliği
Sevginin dört mevsimde olmadığını,
Son nefese dek yaşattığını
İnanırsan o vakit bana…
Gıyabımda sana dost gözüküp
Olmayan yüzlerine tükürür müsün?
Onlar yüzünü sile dursun
Sen iki adım yol ver bana
O an insan olmanın duruşun görürsün
Anasın! 
Çocuğunun istemi gibi, dinle beni
Çocuğunun o masum yüreği kadar
İnsanlık adına yakınım sana

Dinleyenler “Hangi şaire ait bu? diye” sormuşlardı çok beğenmiştiler. “Kısa bir zaman sonra yazarın bir kitabı çıkacaktır ” demiştim.  Ama? İşte bu amalar! Hala bir erteleme ve bu yazdıkların hep dağınık… Bir kitap da toparlaman gerekir. Sadece yarışmalar için bu üretimlerini heba etme. Tanıdığımdan beri “Abla, toparlıyorum, toparlayacağım” dedin. Ne zaman toparlanacak, ne zaman? Kitaplaştırman senin için daha iyi olur. Bu konuda sana yardımcı olup yayın evi ile görüştüğümüde söylemiştim değil mi? Hala bekliyorum. Adam- Kadın kısmında  dikkatimi çeken ayrı ayrı olan o bölümleri aktarıyorum: “ Bir kez kelebeğin kanadına dokunulmuştur artık” ve “Çorak bir gönüle düştüğünde o vakit anlarsın sana olan sevgimin kutsiyetini” , “Kaçıp gittin. Sana olan inanıcımı havada bir tutam nem ettin.  Kaderin suçu ne? İki gözünün yanında bir de benim ruhumu kör ettin”, “Ne  gece ne gündüz bıraktın,  iki zamanın kavramını bende yitirttin.” Bu betimlemelerin çok güzel. Şarkı sözü yaz diyeceğim ama daha diğer yazılarını toparlayamadın. Bir an evvel çalışmalarını dosyalayıp gönder lütfen.