Aşırılık iyi değil…
Her şeyin bir ölçüsü var. “Denge” kavramı aslında hayatın ana merkezi iken unutulan ve kullanılması düşünülmeyen tanımlamalar yükleniyor. Taraftarlık ile aşırılık-fanatiklik arasındaki fark bilinmeden, başkasına zarar vermiş olmanın unutkanlıklarında savruluyoruz.
Bu manada kavramların yüklendiği anlamı zihinlere iyi oturtmak gerekiyor. Çünkü kavram karmaşası sosyal hayatta neyin- nasıl yapılacağı konusunda problemler yaratıyor.
Aşırılık “Uç noktalarda olmak, orta yolda olmamak” manasına gelir. Düşünce, kanı ya da tutumlar konusunda herkesin kabul ettiği sınırlar dışında olan her şeyi kapsar. “Yemek yeme ihtiyacı ile açlığını gidermek normal bir eylem biçimi iken 2-3 kişilik yemek yemeye çalışmak ya da tüketilmesi gerekenin çok üzerinde bir gıdayı bedene yüklemeye çalışmak” aşırılıktır.
Günümüzde daha çok siyasi ve sosyal yaşamımızda kullanılma gerekliliği olan aşırılık kavramının fanatiklik ve bağnazlık kavramlarıyla aynı cümleler içerisinde bulunduğu görülebiliyor.Radikalizm, Fanatizm, aşırı Sol veya aşırı Sağ idealizm, Köktencilik vb. düşünce tarzlarının ifade edilmesinde yaşanan uç noktaların tanımlanmasında sıfat görevi görüyor.
Fanatiklik ya da fanatizm kavramı da yaşanan aşırılığın her hangi bir kesime veya düşünceye yakınlığını ifade eden bir tanıma sahiptir.Ama taraftarlık ötesi olan ve uğruna her türlü fedakârlığın yapılarak, şiddet ve baskıya kapı aralayan bir açılımı vardır. Birine, bir kuruma, bir topluma, bir inanca, her hangi bir ideale ya da spor camiasına duyulan sempatinin aşırılık yüklenmiş halidir. Doğru olanı görmeme, kendi bildiği ve inandığı şekilde yaşama durumudur. Fanatiklik bazen sevgi gösterisi ve bağlılık eyleminden çıkarak, saldırganlık ve şiddet eylemlerine dönüşebiliyor.
Fanatiklik eylemi veya düşüncesinin basit hali olan “Taraftarlık”ise daha çok orta seviyede bağlılık ve inanç hissi duyulan kişi, grup ya da kitleleri ile bunların bağlı olduğu ideali ifade eder. Yani kimin yanında bulunmak istendiğini işaret eder, verilen destek ve samimiyeti gösterir.
Eylemlerin, inançların ve yaşam tarzlarının şiddet, istismar, baskı, adaletsizlik gibi olumsuz karakter kazanmaması için tüm bu kavramları hizaya getirme potansiyeli olan bir güç var. “Denge” kavramı varlığını ortaya çıkan kriz, sıkıntı ve tehlike anlarında hissettirir.
YORUMLAR