Âlemlerin sahibi, besleyeni ve terbiye edip yetiştiricisi olan yüce Allah’a aittir.
Kıymetli Okurlar; Yüce Allah Nisa suresinin 145. ayetinde şöyle buyurmaktadır: “Gerçek şu ki, ikiyüzlüler, cehennemin en aşağı tabakasına atılacaklar ve sen bile, ey Muhammed, onlara bir kurtarıcı, bir yardımcı bulamayacaksın” buyuruyor yüce Allah.
Efendimiz a.s’de Münafıktan bahsediyor. Özelliklerinden söz ediyor. Bir insanda Hangi özellikler mevcutsa onu münafık eder. Rabbim cümlemizi muhafaza etsin.
Rivayet Ebu Hüreyre r.a ‘den geliyor. Efendimiz s.a.v şöyle buyurmuştur:” Münafığın üç alameti vardır. Konuştuğu vakit yalan söyler, Vaad ettiği zaman sözünden döner, Kendisine bir şey (mal, ırz, söz…)emanet edildiği zaman da ihanet eder.” diye buyurmaktadır.
171 Efendimiz s.a.v’den gelen başka bir rivayette de bu özellikler dört olarak belirtiliyor. Abdullah b Ömer r.a.’den, Efendimiz a.s. Dört şey var ki bunlar kimde bulunursa, o halis münafıktır.(dikkat).Ve bunlardan bir haslet kendisinde bulunan kimsede, bunu terk edinceye kadar, bir nifak hasleti vardır:
Bunlar;
1.Konuştuğu vakit yalan söyler.
2.Sözleştiği zaman, haksızlık ve zulüm eder.
3.Va’d ettiği zaman sözünü yerine getirmez.
4.Bir kimse ile çekiştiği zaman (düşmanlık yaptığı zaman) karşısındakinden daha fazla kötülük yapar” diye buyurmuştur.
Diyen kim Muhammed s.a.v. rivayet edenler kim, Ebu Hureyre r.a. ve Hz Ömer’ın oğlu Abdullah r.a.Rabbim hepsinden razı olsun. (Kaynak; Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi.) Oldukça önemli ve Müslüman için can alıcı ifadelerdir.
Çok duymuşuz ve okumuşuz… Ama asla kulak vermediğimiz ifadelerdir. Bunların muhatapları bizleriz. Başkası değil…
İmanlarımızla, Müslümanlığımızla alakalı rivayetler. Hitap bizlere ise, kendimizi değerlendirmeye tabi tutmak mecburiyetindeyiz.
Bunlardan kaçta kaçına sahibiz acaba. Hangisi yok ki.
Yalanı su içer gibi söylüyoruz. En ufak bir meselede bile, başvuru merciimiz öncelikli yalandır.
Yalanı olmayanın adeta toplumda yeri kalmamıştır ve barınamaz bir duruma gelmiştir.
VA’D ettiğimiz zaman, dönmekten ve o va’de muhalefet etmekten daha rahat yaptığımız bir şey yok…
Şu işi yapacağım dediğimiz zaman, bu o kişi için bir sözleşme, bir vaat, bir sözdür. Söz olması için, çeke, senede, yazılı anlaşmaya ve şahitlere gerek yoktur.
Müslümanın ağzından çıkan ifade, bağlayıcıdır, Müslüman için tam bir değerdir bir sözdür. Onun için güven kalmamış, onun için itibar kalmamış, sevgi ve saygı kalmamış.
Sözleştiğimiz zaman sözleşmelere, çoğumuz riayet etmez ve bunu çok basite alır bir tavır sergilemekteyiz.
4.sü; Bir kimse ile çekiştiğimiz zaman karşısındakinden daha fazla kötülük yani elimizden gelen tüm kötülükleri yapmak istiyoruz ve yapıyoruz.
İşte: Bu özelliklere sahip olanlar için efendimiz as, Münafıklık mührünü yemekten kurtulamaz ifadesini kullanıyor.
Bir Müslüman olarak bizler için ne ifade ediyor acaba.
Dikkatlerimizi çekiyor mu acaba. Bizleri hiç rahatsız ve huzursuz ediyor mu acaba.
Bunlardan ötürü yediğimiz damga ve ahiret günüde maruz kalacağımız azaptan ve ateşten haberdar mıyız acaba.
Haberdar olmak, bu özelliklerden sakınmak ve biran önce uzak durmak mecburiyetindeyiz.
Yoksa telafisi olmayan badirelere sürükleniriz ve bizlere rahmet elini uzatacak hiç kimseleri de bulamayacağız.
Rabbim muhafaza etsin. Münafığın özelliği ve Müslümanın takınacağı tavır.
Abdullah r.a’den. Efendimiz a.s: ”Benden önce bir millete gönderilmiş bir peygamber yoktur ki, ümmeti arasında O’nun sün
Sünnetine yapışan ve emrine uyan tarafları ve arkadaşları olmasın. Ondan sonra, bir nesil ortaya çıkar ki, bunlar yapmadıklarını söyler.
Emir olunmadıklarını yaparlar. Kim eli ile bunlara karşı cihat ederse, mümindir. Kim lisanı ile cihad ederse mümindir. Kim kalbi ile cihat ederse oda mümindir.
Fakat bunu ötesinde hardal tanesi kadar iman yoktur.”- buyurmuştur. (Müslim 174)
Müslümanın şöyle bir anlayış ve düşüncesi olamaz kıymetli okurlar.
Kahir ekseriyetimizin sahip olduğu düşünce şudur: Bu bende yoktur veya ne yapalım zaman böyle olmuş, herkes öyle olmuş biz mi değiştireceğiz bu insanları.
Değiştirip değiştirmeme yetkimiz yoktur ama söyleme ve Allah’ın bu emrini yerine getirme sorumluluk ve mecburiyetimiz vardır.
Değiştirecekse Allah değiştirecektir zaten. Biz vesile olmuş olacağız. Peygamberin bile değiştirmeye yetkisi olmamış ki bizimki olsun.
Yeter ki bizler sorumlu olduğumuzu bilelim ve bu sorumluluğumuzun gereğini yerine getirelim.
Son rivayet: ”Kim bize silah çekerse bizden değildir. Kim bize içi başka, dışı başka görünürse, oda bizden değildir.” (Buhari. Müslim. Diye buyurmuştur efendimiz sav. 175)
Mevla’m bu hasletlere sahip olmayanlardan eylesin.
Böylesi önemli ve Müslümanlığımızı yakından alakadar eden ve tehlikeye sokan bu dört özellikten uzak duranlardan eylesin.
Daima doğruyu konuşan, Vaatte bulunduğu zaman vaadinde duran, Emanete hıyanet etmeyen ve sözleştiğinde sözüne sadık kalan Müslümanlardan ve müminlerden eylesin.
AMİN…
YORUMLAR