SOKAK KÖPEKLERİ (1)

Önce insan mı?

Önce hayvan hakları mı?

İçinden çıkılması zor olan ve yanıtı her türlü sıkıntılı sonuçlar doğuran bir durum ile karşı karşıyayız. Soruyu biraz daha geniş çerçeveye yayalım ve biraz daha detaylandıralım.

Yaşam ve hayat sürecinin merkezine kim konulmalı?

“Her şey İnsan için” ifadesi ne anlam taşımalı?

Canlı türleri içerisinde yaşam hakkının kullanılması konusunda insan ilk sırada mı yer almalı yoksa hayvan önceliği mi?

Diğer canlıların da yaşam hakkına sahip oldukları gerçeğine rağmen insana olan hayatı risklerini ortadan kaldırmanın ne zararı olabilir?

“Yok etmek” veya “ortadan kaldırmak” gibi insan dışı girişimlerden bahsetmeden, hayvanların insan hayatına olan saldırı ve risk girişimlerini ortadan kaldırmak için ne tür tedbirler uygulanabilir?

İnsanı korumak önceliğini uygulama adına vahşi hayvanları nasıl ıslah eder veya saldırganlıklarını sonlandırabiliriz?

Bitkiler pasif etkileriyle saldırganlık boyutuna sahip değiller. Sadece zehir yüklü bazı bitkilerin yarattığı risk boyutu dışında hiçbir bitki hayvanlar gibi saldırganlık özelliği göstermez.

Ama…

Hayvanlar tam tersine yüksek oranda, evcil bile olsalar yaşam riski taşıyan özelliklere sahipler. İçlerindeki vahşi içgüdüler ya da etçil türlerin genlerinde kodlu olan açlık dürtüsü asla son bulmayan saldırganlık ve açlığı bastıramama eylemleri doğurur.

Islah edilen tüm hayvan türlerini göz önüne getirin. Zamanlı/zamansız gösterdikleri tepkiler ve açlık uyarısının doğurduğu ihtiyaç giderme dürtüsü karşımıza aslında hiç de dost olmadıkları manzaraları çıkarıyor.

Aramızda misafir olmanın tadını sınırsızca tadan hayvanlar âleminin insanla olan ilişkisi insanlık tarihi kadar eskidir.

Hayvanlar âlemiyle birlikte üretimde bulunmayı beceren insan diğer canlı âlem olan bitkiler dünyasından da sınırsız tüketim yoluyla ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılamakta. Temel besin ve gıda ihtiyacı konusunda hayvanların sağladığı imkân ve nimetler sayılamayacak kadar yüksek.

Bu yüzden duygusallık ile akılcılık arasında giden-gelen insanoğlu için diğer canlı varlıkların ayrı bir değeri ve ayrı bir hassasiyeti vardır. Korumak ve kullanmaya çalışmak gibi ihtiyaçlar zincirinin vazgeçilmezi olan bitki/hayvan dünyasının insan hayatından soyutlanması mümkün değil.

Ama saldırı, yaşam hakkını ortadan kaldırma, zarar verici ve öldürücü girişimler zihinlerde hayvanlara karşı soru işaretleri yaratmıyor değil.