Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

TEFECİLİK (2)

Ödünç verilen paralar kat kat fazlasıyla geri alınacağı zaman ortaya çıkan çatışmalar, kavgalar, ölümler, intiharlar ve yıkılan yuvaların sebep olduğu yıkımlara şahit olmak zor oluyor. Özellikle geri ödeme zamanlarında yaşanan sıkıntılar sebebiyle karşımıza örgütlü yapılar çıkar oldu. Tefeciliği meslek edinen kimlikler son on yılların artış gösteren karakterleri durumunda. Tabi bu karakterlerin geri alamadıkları durumlarda tahsilat için uyguladıkları baskı, tehdit, zor kullanma, yaralama, ailelere yönelik eylemler kaçınılmaz sonlar oluyor.

Para üzerinden para kazanmak temel amaç!

Bankaların yerini alan kişi-kişiler“Tefeci” kimliğiyle rahat hareketlerde bulunuyor. İnsanlara kayıt dışı kabul edilen ve yüksek oranları ifade eden paraları ödünç-borç vererek karşılığını değişik yollarla geri alan yeni yüzlerin asıl gayesi “kişinin mağduriyetini gidermek değil, borç-ödünç verdiği parayı artırmak-çoğaltmak” tır.

Daha doğrusu tefeci, borç-ödünç verdiği para üzerinden kâr elde etmek için paralarını kiralama yoluna gider. Amaç yardım değildir. Kazanma hırsı işin özüdür.

İnsanlar bu kadar riskli ve tehlikeli bir işe isteyerek mi bulaşıyor?

Kimse kendi iradesi ve talebiyle, kendini zarar edeceği bir belaya atmaz. Sıkıntı, paraya olan ihtiyaçtır. Zamanımızda, paranın kutsallaştırıldığı bir dönemde, herkesin sınırsızca harcama ya da biriktirme dürtüsünün olduğu koşullarda bulunmayan parayı temin etmenin yolu üç alternatiften geçer.

Birincisi borç alacak bir yakın-akrabadan talep etmek; İkincisi her hangi bir bankadan kredi çekmek; Üçüncüsü de tefeci birinden temin etmektir.

Birincisi zor ve temin edilemeyen bir uğraş. İkincisi de yasal prosedürler ve ilgili mevzuatlarla alakalı düşük kredi oranlarının yarattığı engeller. Üçüncüsü çıkış yolu görüldüğünden dolayı bataklığa batmanın ilk adımları atılmış oluyor.

Çünkü bankaların vermediği büyük meblağlar temin edildiğinden, geri ödeme zamanlarında borç yükü de o oranda yüksek olmakta.

Ortaya çıkan sıkıntılar, geri ödenecek paranın tefeciye olan miktarının yüksekliği, işlerin ters gitmesi gibi problemler nedeniyle sadece kişi mağdur olmuyor. Ailesi ve yakınlarının da işe bulması sebebiyle fatura herkese kesiliyor. Çünkü işin ucunda tehdit, baskı, ölüm, zor kullanma var.

Mantıklı olan bu tehlikeli-riskli alana girmemek; Her ne koşulda olursa olsun tefeci karakterlerle iş yapmamak; Kişinin sadece kendisini değil, yakınlarını da tehlikeye bulaştırmamaktır.

Az kazanmak ve temiz olanı kazanılan ölçüde harcamaya yönelmek önemli.

Bu yüzden para en değerli olandır. Ama bir o kadar da tehlikeli bir “Silah” tır.

Paranın gücü ile kendi insani gücümüzü kıyaslayarak birine ağırlık vermemiz gerekiyor. Paranın ağırlığı kendi insani gücümüzün üstündeyse,asıl değer kaybı o zaman yaşanıyor.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER