Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
M.Sait Temel

HALEPÇE VE HALEPÇE

Ortadoğu’da senin gibi binlerce şehir var Halepçe, ama hiç birisi senin dramını yaşamadı Halepçe, sen ismini bir mucit bir başarı, bir zenginlik kaynağı ile değil, belki bir dram ile dünyaya haykırdın sen Halepçe, ne yazık ki senin çığlığın çok geç duyuldu, hatta birçok kişi tarafından hiç duyulmadı Halepçe, nedendir bilinmez birden bütün dünya senin çığlığın karşısında kör ve sağır oldular Halepçe, inan ki senin sahiplerinin güçsüzlüğü, fakirliğin, dünya için bir caziben olmadığın için kimse sesini dramını görmedi görmek istemedi Halepçe, senin ovanda yetişen o tadına doyum olmayan narların tadı dahi unutuldu Halepçe, çünkü zalimler zehirlerine nar tadı vermişlerdi Halepçe.

16 Mart 1988 yılı dünyada bir kara gündü,  sen o gün Hiroşima ve Negaziki’nin küçük kız kardeşi olarak hüzünlü bir şekilde dünyaya geldin, aslında bu dramı daha da hüzünlü yapan şey başta bölgedeki İslam ülkeleri, dünyanın bu dram karşısında sessizliği idi, zira bu katliamdan on bir gün sonra Kuveyt’in başkentinde İslam Ülkeleri Diş işleri Başkanlık düzeyinde olağan bir toplantı yapılır. İslam alemindeki sorunlarının tartışıldığı bu toplantıya, o zamanlar Irakta Saddam rejimin destekçisi olan Kuveyt hükumetinin girişimleri ile bu katliam İslam aleminin gündeminde olmadı, zaten kimseye de dert değildin sen Halepçe.

Nasıl olsa Saddam rejimi Arapların adına İranlı farslarla savaşıyordu, bundan dolayı başta Kuveyt olmak üzere hiçbir Arap medyası, Saddam rejiminin selameti için bu olaya yer vermediler, kendi halkından bu zulmü sakladılar ve ne gariptir ki bu olaydan sadece iki sene sonra, Saddam’ın bu büyük destekçisi, Kuveyt Saddam’ın işgaline uğrar ve Halepçe’yi aratmayan olaylar yaşadılar.

Kuveyt bu desteğinin karşılığını Irak ve destekçisi Filistinlilere ırzını ve namusunu kaptırarak ödedi, işte o zaman Arap âleminin aklı başına geldi (!) bu olayı gördüler.

Ve evet dostlar Araplar Sadam’ı Kuveyt’en çıkarmak karşılığında, birçok yayın organında, ABD’ ye 25 yıl taksitle yılda 457 milyar dolar ödediler, ama bu rakam kamuoyunda saklandı, bu yüz binlerle ifade edildi.

Bu dram bununla da bitmedi, insan hak ve hukundan her zaman dem vuran BM ve AB gibi kuruluşların İnsan hakları kuruluşları da bağlı oldukları devletlerin ekonomik ve siyasi çıkarlarını gözeterek bu olaya ilgisiz kaldılar.

Bazı bağımsız İnsan hakları kuruluşların ısrarlı girişimleri ile istemeye istemeye BM bir heyet görevlendirdi, ama bu heyetin raporu utanç verici idi, bu Katliamı yapanlar idam sehpalarında dahi inkar etmediği bu olaya, faili Meçhul olarak BM raporlarına geçirdiler.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER