Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Diyaeddin Ulucan

Türkiye-Afganistan İlişkileri

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin aldığı ilk kararlardan biri, Kabil büyükelçiliğinin açılarak, bu büyükelçiliğin başına Afgan asıllı Abdurrahman Samadan’ın atanması olmuştur.Türkiye’nin Afganistan ile ilişkileri 1921 yılındaki İttifak Muahedenamesiyle başlamıştır.İlişkilerin başlamasından 1960 yılına kadar ki dönemde Türkiye, Afganistan’ın kendini geliştirme noktasındaki gayretlerini destekleyerek, bu ülkedeki idari, eğitim, kültür, askeri ve sağlık gibi kurumların gelişmesinde büyük rol oynamıştır.Bu kapsamda 1932 ile 1960 yılları arasında 212 öğretmen, hekim, doktor, subay, asker ve alanında uzmanlaşmış diğer personellerimiz Afganistan’a gönderilerek destek noktasında büyük çabalar harcanmıştır.İki ülke arasındaki bu ilişkiler, Afganistan’ın Sovyet Rusya etkisi altına girmesine kadar devam etmiştir.1989 yılında Sovyet Rusya işgalinin sona ermesiyle Türkiye, Afganistan’daki gelişmeleri yakından izlemeyi sürdürerek bu ülkedeki iç ve dış aktörlerle ilişkiye girip Afganistan’a barış, güvenlik, huzur ve istikrarın getirilmesi noktasında katkıda bulunmaya gayret etmiştir.Türkiye’nin Afganistan politikasında:

1)Afganistan’ın birlik ve beraberliğinin korunması,

2)Afganistan’ın istikrar, huzur ve güvenliğinin sağlanması,

3)Afganistan’da halkın desteğini ve katılımını ön planda tutan geniş tabanlı siyasi yapının güçlendirilmesi ve

4)Afganistan’ın aşırı akımlardan ve terörden temizlenerek halkın huzur, güvenlik ve refaha kavuşturulması olmak üzere 4 unsur ön plana çıkmaktadır.Hedeflenen bu unsurlar doğrultusunda Türkiye, gerek karşılıklı olarak ikili ilişkilerde gerekse NATO, Birleşmiş Milletler vb diğer uluslararası kuruluşların Afganistan ile ilgili çalışmalarını desteklemiştir ve katkıda bulunmuştur.Çünkü Afganistan’da bu hedeflenen unsurların başarıya ulaşması Türkiye’nin de huzur ve güvenliğini sağlamaktadır.Bu amaçla 2007 yılında Türkiye-Pakistan-Afganistan Üçlü Zirve Süreci düzenlenmiştir.2011 yılında ise Asya’nın Kalbi-İstanbul Süreci başlatılmıştır.2011 yılındaki Asya’nın Kalbi-İstanbul Süreci’nin 8.Bakanlar Konferansı, 9 Aralık 2019 yılında İstanbul’da düzenlenmiştir.Yani Türkiye, Afganistan’ın güvenlik ve huzurunun sağlanması için sürekli destekte bulunmuştur.Afganistan’ın içinde bulunduğu son durum hakkında konuşmak gerekirse;son dönemde Afganistan’da yaşanan olayların planlı olduğu kanaatindeyim.Yani Amerika Birleşik Devletleri’nin oradan çıkar çıkmaz Taliban’ın Afganistan’a hakim olması bir rastlantı değildir.Bu durumda Türkiye’nin politikasını değerlendirirsek;Türkiye, her zaman olduğu gibi şimdi de Afganistan halkının güvenlik ve huzur içerisinde ülkesinde kalmalarını istemektedir.Afganistan’ın her konuda refahının sağlanması ve kalkınması için çaba sarfetmektedir.Ben, Taliban’ın Afganistan halkına geniş haklar tanımasını, geçmişteki baskıcı tutumundan vazgeçmesini ve demokrasi noktasında önemli adımlar atmasından yanayım.Amerika Birleşik Devletleri’ne gelecek olursak;Amerika Birleşik Devletleri, Afganistan’dan çekilirken her zaman yaptığı gibi arkasında gözyaşı ve yıkım bıraktı.Amerika Birleşik Devletleri’nin 2001 yılındaki 11 Eylül saldırılarının ardından işgal ettiği Afganistan’dan 20 yıl sonra çekildi.Bu 20 yıl zarfında; Afganistan’da 241 bin kişi yaşamını yitirdi.3,5 milyona yakın Afganistan halkı ülke içinde yerinden edildi.2,5 milyon Afganistan halkı ise mülteci durumuna düşerek başka ülkelere gitti.Yani Amerika Birleşik Devletleri, 20 yıl boyunca Afganistan’ı sömürerek ordaki görevini sona erdirdi ve bu süre zarfında 241 bin kişiyi öldürerek kaos ve savaş ortamı oluşturdu.Bu vesileyle Afganistan’ın her alanda gelişmesini ve güvenlik, barış ve huzurunun sağlanmasını temenni ederim.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER