Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

ANNE VE BABA OLABİLMEK (2)

Günümüz aile fertlerinin kendi asli görevleri dışında farklı aile işleriyle uğraşarak çocuk eğitiminde yanlış davranışlara girmeleri önemli hatalar ortaya çıkarıyor.

Ailenin ana karakterleri olan anne ve baba asıl sorumluluklarını unutmadan, herkesin kendi pozisyonuna göre yaratılış gayesine zarar vermeyecek şekilde aile bilincini sürdürmeleri gerekiyor. Erkek tarafının baba statüsünde, kadın cephesinin de anne rolünde kendi yaratılış özelliklerine uygun görev ve sorumlulukla olması gereken aile yapısını inşa etmeleri şart.

Aslında aile olgusu toplumsal yapının ve yaşam sürecinin temeli olarak can damarı durumundadır. Yaşam alanlarında hayat sürdüren insan varlığının ve insan neslinin kaynağı olan aile ortamı, bozulma tehlikesi karşısında kuruma ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Benzetme yapmak gerekirse bir binanın temeli, iskeletini oluşturan demir, çimento ve harcı, tuğlaları gibi ana yapısını oluşturan unsurlar baba motifi olarak düşünülürse; Koruyucu dış sıvasından, binayı donatan her türlü aksama kadar iç malzemelerin binayı ev haline getiren tüm unsurları anne figürü olarak tasarlanabilir.

Birbirini tamamlayan ana iskelet ve donatım malzemeleri ile birbiriyle uyumlu halde olmalarıyla meydana getirdikleri binaların ikamet edilen ev ortamlarının neslin devamında en önemli alanları karşımıza çıkarmakta.

Böylesi uyumlu ve dengeli ortamların önümüze çıkardığı aile yapılarında geleceğin yeni kuşakları yetişirken kazandıkları değerleri, özgüveni, yaşam gücünü, sevgi ve saygı erdemlerini, merhamet ve vefa özelliklerini başka nereden edinebilirler?

Yalnız ortada olan ve görmezden gelinen bir konu var ki o da anne ve baba olmayı beceremeyen insan sayısının fazla olması.

İnsanların evlilik kurumuna olan soğuk hali, evlilikten kaçış ve erken yaş yerine ileri dönemlerde evlilik olayına yönelmeleri, boşanmaların günümüz dünyasında olağan bir sonuç haline dönüşmesi sorgulanması gereken bir alan.

Aileyi bir arada tutması gereken ana ilkelerin değerini yitirerek ortak yaşam bilincinin yok olması gibi sebepler bir bakıma anne ve baba rollerinin sonlanması anlamına geliyor.

Anne veya Baba olabilmek zor!

Herkesin becereceği bir yaşam şekli değil.

Ama ortak yaşam alanlarına olan özlem ile birlikte insanların karşı cinsle olan muhabbet ve paylaşım duygularının anlam kazanmasıyla ortaya çıkan aile birlikteliği için insanların bir takım çabalar göstermesi gerektiği unutulmamalı.

Evlilik sözleşmesinin tarafları olan anne ve babalar, aslında evliliğin kendilerini mutlu ve huzurlu yapacak fırsatların kapısı olduğunu hatırlayarak hareket etmeli. Evliliğin maddi ihtiyaçlar kadar manevi değerlerin (masumiyet, vefa, samimiyet, paylaşım, duygusal bütünlük, huzur, mutluluk vb.) adresi olduğunu özümsemeleri lazım.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER