Güçlü olmak kendini güçlü hissetmekle başlar.
Güçlü olanlar hayatı anlama, yaşamı algılama, yaşamın tüm fırtınalarına ve kaoslarına rağmen ayakta kalabilmeyi becerme dirayetine sahiptir.
Güçlü olmak için ilahi sınırların farkında olmak, insani sınırları zorlayarak bilgiyi edinmek, normal insanların düşünemediğini sorgulayabilmek, tarih yazacak eylemlerin öncülüğünü yapma cesaretinde olmak gerekir.
Hayal kurmakla yetinmeyip, kurulan hayallerin sınırları zorlayarak gerçekleşmesi uğruna zihinsel ve bedensel emekler harcama kuvvetini göstermektir.
Güç sahibi olmak, kendini bilen ve kendi gücünü tanıyanların, sahip olduğu gücün ne amaçla kullanılacağını unutmayanların karakteristik özelliğidir. Toplumsal hayatın sürmesini sağlayan insan varlığı için ileriyi düşünmek, gelişim ve değişimi takip etmek, insanlık adına yenilikler yaratmak ve insanlık adına faydalar ortaya çıkarmak ancak “İyimserlik” ilkesini benimseyenlerin eseri olarak hayat bulur.
İyimser olmak ile kötümserlik arasında yapılan tercihler sonucu önümüze çıkan değişim, gelişim ve yeniliklerin özünde, kendine iyimser olmayı zorunlu kılan insanların varlığı bulunur. Çünkü kötümserlik kötülüğün kaynağıdır. Kötümser olmak insana değer katmaz.
Kötülüğün peşinde koşmanın sebebi olan kötümserlik ve kötümser düşünce yapısı bireye, topluma ve insanlığa zarar veren etmenlerin çıkışını kolaylaştırmaktadır.
Kötümserlik kavramını tanımlama açısından kullanılacak ifade şu olmalı: “İyiden yana olmadan kötülüğü benimsemek, art niyet taşıyacak tüm zarar verici unsurlar peşinde koşmak, insana ve toplumsal birliktelik ruhuna zarar verici eylemler tasarlamak ve düşünceleri/duyguları çirkin niyetler üzerine kurgulamak”.
En basit tanımlamayla bir benzetme yapılacak olursa: Bir yerden başka bir yere yapılan kısa veya uzun mesafeli yolculuk ve ulaşımlarda insanlar doğrusal bir yol takip etmez/edemez. Çünkü yol sadece düz bir rotada ilerleyen ve dümdüz ilerlemeyi sağlayan bir ulaşım ağına sahip değildir.
Yol dönemeçlerden, virajlardan, inişler ve çıkışlardan, dar ve geniş şeritlerden, kenarında olan uçurum veya yokuşlardan oluşur. Ulaşımını sağlayanlar gözlerini yoldan ayırmadan ve yolun tüm özelliklerini izleyerek varacakları/varmak istedikleri noktaya ulaşma derdi taşır.
Zihinsel ve bedensel çaba sarf etmeden istenen yere ulaşılamayacağını bilenler yolu sağlıklı bir şekilde takip ederek sağ kalmayı, kaza yaşamadan hedefine ulaşmayı amaç edinir.
YORUMLAR