Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

LANET VEYA LANETLENMEK (1)

İstenmeyen biri olmak insanın içini yakar.

Kovulmak ve uzak durulan biri olmayı hissetmek daha çok inciticidir.

Dışlanmak, birilerinin nazarında kötü kimlik sahibi olmayı hissetmek en kötüsüdür.

Lanetlenmek bu olsa gerek…

Dini kaynakların tanımına göre “Allah’ ın merhamet, bağışlanma, nimetlerinden uzak bırakılma” anlamına gelen Lanet kavramı;Yaşanan dünya hayatında iyilik ve bereketten mahrum olmak, ahiret hayatı açısından da bağışlanma ve affedilme hakkından mahrum bırakılma manası yüklenir.

Yaşam alanları ve toplumsal hayat açısından ise insanların aşağılanma, kabul edilmeme, görmezlikten gelme ve topluluktan uzak tutma gibi genel kanaatleri ifade eden açılımları vardır. Yani yapılan hatalar ve işlenen suç oranı kadar ceza görme adına birinin veya birilerinin haklarından mahrum bırakılması söz konusudur.

Çıkar ve menfaatler açısından bakıldığında birilerini dışlamak, yok saymak, değer vermemek ve kalplerini kırmak insanlar tarafından normal karşılanan bir durum. Sıkıntı noktası veya insanları üzen durum, hak etmediği halde birilerinin mağdur olması ya da dışlanmaya maruz kalması.

Lanet kavramı,her türlü haktan ve özgürlükten mahrum kalmanın cezasıyla toplum ve bireyler tarafından dışlanmayı ortaya çıkaran girişimlerin genel adıdır. Lanetlenmek de bireylerden, toplumdan uzaklaştırılmak ve yapılan hatanın, işlenen suçun karşılığı olarak dışlanmayı fiili olarak yaşamak anlamı taşır.

Bunun gereği olarak da hakaretlere maruz kalmak olağan hale gelir. Beddua işitmek ve her türlü haktan uzak tutulmak amacıyla insanların verdiği değeri kaybetmenin talihsizliğiyle yaşamak zorunda kalmak kaçınılmaz son olur.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER