Özellikle 2000 yılından sonra doğanlar çocukluk yaşayamadı. Ne şehitlerde, ne kasabalarda nede köylerde.
Teknolojinin hızla yayılması ve her eve televizyon ve dijital materyallerin girmesiyle çocuklar dışarı çıkmaz oldu.
Tabi bunların dışında o dönemlerde çocuk kaçırma ve bazı sapıklık olayları da yaşanınca aileler çocuklarını korumak için adeta eve hapsetti.
O zamanın çocukları televizyon başından ayrılmazlardı tabi o yıllarda cep telefonları bu kadar yaygın değildi.
Sadece televizyonlar ve atari gibi oyunlar yaygınlaşmıştı.
O denem büyüyen çocukların çoğu çocukluk yaşayamadı. Şimdilerde de çocuklar aileleri tarafından daha sıkı ve daha çok korunuyorlar.
Dışarı çıkmasına izin verilmiyor. Toprakla oynanmasına izin verilmiyor, koşmasına izin verilmiyor.
Haliyle çocuk teknoloji bağımlısı olur. Çocuk enerjisini boşaltmak için koşması gerek, arkadaşlarıyla oynaması gerek hatta toprak ve çamurla oynaması gerek.
Şimdiki anne babalar ne yapıyor.
Parka çıkardıkları çocuklarını kaydırakta kaydırmadan önce kaydırağı bildiğini dezenfektanla temizliyorlar.
Çocuk kurtlarını dökmeden anne veya babası; “ hadi oğlum süremiz doldu eve gitmeliyiz.” Diyor.
Anlayacağını çocuklarımızı robotlaştırdık.
80-90’lı yıllarda sabah kahvaltıdan sonra dışarı çıkardık akşam yatsı namazı sonrası eve dönerdik.
Gezmediğimiz dağ tepe çayır kalmazdı.
Tabi o zamanın şartları ile şimdiki şartlar bir değil ama çocukları da şimdiki ebeveynler gibi sıkmamak lazım.
En azından çocuğu trafiğin olmadığı güvenli bir yere çıkardığınızda üstüne gitmeden dilediği gibi oynamasını üstünü kirletmesine izin verin.
YORUMLAR