İnsan Hakları Derneği Batman Şube Başkanlığı 20 Haziran Dünya Mülteciler günü münasebetiyle basın açıklaması yaptı.
İHD Batman Şubesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, ” Dünya Mülteciler Günü’nde Türkiye’de zorla yerinden edilen ve iç göçmen konumuna düşürülen Kürt ailelerden de bahsetmek gerekir. 16 Ağustos 2015 tarihinde başlayan ve halen devam eden sokağa çıkma yasakları süresince Diyarbakır Sur, Şırnak merkez, Cizre ve Silopi ilçeleri, Mardin Nusaybin, Hakkâri Yüksekova başta olmak üzere çok sayıda ilçe merkezinde yürütülen askeri operasyonlar sonucu on binlerce konut, iş yeri ve kamu binası yıkılmıştır. En az 500 bin olduğunu tahmin ettiğimiz insan evsiz bırakılmıştır. Bu kişiler halen kalıcı konutlarına kavuşamamıştır. Sınırlarını korumak amacıyla mültecilere karşı kayıtsız kalan ülkelerin yasal olarak uymak zorunda oldukları yükümlülükler uluslararası anlaşmalara göre düzenlenmiştir. Bu sözleşmeler Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Sözleşme ve 1967 Protokolü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Vatansız Kişilerin Statüsüne İlişkin 1954 Sözleşmesi, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleme 1966, İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme-1984, Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, Gayriinsanî veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme’nin Seçmeli Protokolü, Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne Ek Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Protokol gibi belli başlı sözleşmelerdir. Ve imza atan ülkelerin bunlara uyma yükümlülükleri bulunmaktadır. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin 16-23 Haziran 2015 tarihlerinde Türkiye ziyaretinde Türkiye’deki Geri Gönderme Merkezleri ile ilgili hazırlamış olduğu rapor, 17 Ekim 2017’de açıklanmıştır. Komite’nin belirttiği tavsiyelerin uygulanmadığını da üzülerek belirtmek isteriz. Görüldüğü gibi Türkiye uluslararası yükümlülüklerine uymamaya devam etmektedir. 4 Nisan 2013 tarihinde kabul edilerek 11 Nisan 2013’de Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun madde 4 – (1) “Bu Kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez” hükmü ile yaşamı tehlike altında olan mültecilerin ülkelerine sınır dışı edilmeleri yasal olarak engellenmiş olmasına rağmen buna uyulmamaktadır. Sonuç olarak; ülkemizde tüm geri gönderme merkezleri ve kamplar denetime açılmalı, şeffaflaşmalıdır. Emek sömürüsünün önüne geçilmeli, çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere istismara karşı korunmalıdırlar. Eğitim ve sağlığa erişim hakları düzeltilmeli, yaşam alanları rehabilite edilmelidir. Kötü koşullarda yaşam alanlarından çıkartılarak insan onuruna yakışan alanlarda yaşatılmalıdırlar. 20 Haziran Dünya Mülteci Günü, insanlık zincirinin bu en zayıf halkası olan halklara karşı devletler ve tüm kurumlar insanlık görevlerini yerine getirmelidirler. İlgili tüm ulusal ve uluslararası kuruluşları mültecilerin sorunlarına eğilmeye, kesin ve insan onuruna yakışan çözümler üretmeye davet ediyoruz.” denildi.