Günümüz dünyasının ihtiyacı duyulan temel kavramlardan biridir aslında… Güvenmek, sırtını yaslamak, emanet etme konusunda çekinmemek, arkasında bir destek olduğunu hissetmek

Ahlaki ilkelerin bireyi ilgilendiren alanlarının yanında, toplumu ilgilendiren ve kamu alanını kapsayan boyutları da var. Ahlak ilkeleri sadece bireysel olmadığı

Savurganlık ve İsraf, yüzyılımızın “Açlık” diye tanımlanan ve insanlık için büyük bir tehlike olan kavramın tamamlayıcısıdır. Açlık “Olsa da olmasa

Eğitim-Bir-Sen üyesi tüm öğretmen ve personel 1 Ekim’ de 09.00-17.00 saatleri arasında Zübeyde Hanım İlkokuluna giderek, zihninde sorgulayarak kararını verdiği

Bilinç halimiz siyasi taraftarlık üzerine kurulu değil. Ortada çatı görevi gören bir yapılanmanın yönetim mekanizmasını belirleyecek sürecin yoğun faaliyetleri var.

  Amaç yanlışı ve zararlı olanı elemek, kendimizi ve başkalarını koruma güdüsünü canlı tutmaktır. Ahlaki ve vicdani açıdan hem kendine

Suç ortaya çıkıyorsa ortada bir suçlu da vardır. Suçlu varsa ortada bir mağdur/mağduriyet vardır. Önemli olan mağdur olanın veya mağduriyet

Yine aynı noktaya geldik. Yine aynı konuyu tekrar etmenin sıkıntısını iliklerimize kadar yaşıyoruz. Yılın ilk dönemlerinde toprağa büyük zahmetlerle tohumunu

Yaralananlar… Korku yaşayan yaşlı, kadın, erkek, çocuklar… Okunan lanetler… Kovalanmaya rağmen yakalanamayan çocukların ardından savrulan ve ağıza alınmayacak küfürleri sıralamaya

  Alışkanlık olmuş… Rol çalmak, kendi görevi ve sosyal kimliği yerine farklı beklentilerle siyasi kalıplara girmek, insanları sınıf ayrımcılığı ile

İnsan kendinden nefret etmemeli! Kendisiyle barışık olmalı! Çünkü kendi kendisiyle barışık olmamak, kendinden nefret etmek ile bıkmak arasında ince bir

Kimlik olmalı… İnsanı tanıtan, öncesi ve sonrası konusunda tanıtıcı bilgileri içeren bir belge kadar başka tanıtıcı bilgi yumağı da olmalı

  “Rabbiniz dedi ki: Bana dua edin, size icabet edeyim” gibi açık bir davetin, insanların beklentisine verilecek cevabın teminatı olarak

Günlük hayatın yoğun temposu ve yaşanan zamanın teknolojik araçlarına olan bağımlılık hali insana bazı şeyleri unutturuyor. Telaş ve kaygılar insan

Konumuz temizlik veya hijyen değil… Çevre temizliği ve bireysel hijyen her ne kadar yaşanılan ortamların kirli olmaması ile ilgili olsa

Önceleri İşçi kesiminin temsilciliği ile ortaya çıkıp hakları elde etme organı görevi gören Sendika etkinlikleri, son yüzyılda Memur, Sözleşmeli, Geçici

Zamanımızın mevcut koşullarında var olmayı sağlayan güce ulaşmak ve geniş kitleleri içerisine alarak yönetim becerisi göstermek kolay olmayandır. Sürecin, günümüz

Kafaya takılması gereken diğer bir konu da toplumsal yapımızın işlerliğini sağlayan kurallar bütünü ve insanların yaşam alanlarında bir arada bulunmasının

Kafamıza takmamız gereken çok şey var. Yaşanan sıkıntıların özünde insanın “Kafasına takmak” tan kaçınması yatar. Çünkü sıkıntı, problem ve sorun

Sosyal medyanın yanı sıra sinema sektörünün intikamı ve şiddeti bir yaşam biçimi şeklinde yorumlaması tartışılacak ilk başlıklardan biridir. Aynı şekilde

Aldı başını gidiyor… Dur/durak bilmeyen bir yozlaşma ve dejenerasyonun kabul edilemez olay örgüsünün tanıkları olmaya devam ederken, sadece lanetleme becerisi

Toplumsal kınama, sosyal ayıp sınırı ve mahremiyet ilkelerinin durduramadığı saplantılı kişilerin karşımızda durması ve umursamaz tavırlarla pisliklerine devam etmesi, doğrusu

Yazılacak veya konuşulacak konular insanı daraltıyor, söyleyecek söz bulmada zorluk yaratıyorsa sıkıntı büyük demektir. Çünkü bazı konular gündem edinilecek, dile

  Başkalarının birilerinden onurlu olmasını beklemesi de yanlış! İstemekle veya “onurlu davranacağım” demekle olay gerçekleşmiyor. Kişilik yapısıyla, zihinsel gelişlimle, sosyal