Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
M.Sait Temel

GEÇMİŞTEN BİR HATIRA ( KOLÇİLER )

Birinci dünya savaşından sonra, yeni bir sayfa açıldı, yeni devletler devletçiler oluştu, şimdi sıra kalkınmada,  refah düzeyinin yükseltilmesi.

    Suriye ve Lübnan devletleri Fransa mandasında, kalkınmada iyi bir ivme kazandılar, şöyle ki günlük ihtiyaçların neredeyse tümü kaçakçılık yapan kişilerin elli ile “Bınhat” dediğimiz Suriye den temin ediliyordu. Devlet bu kaçakçılık olayına çok sıkı önlem almasına rağmen, önünü alınamıyordu, çünkü halk perişan, Suriye bir adımlık yer orada her şey var.

 

    Bunlardan biriside daha çok erkekler tarafından içilen tütün ve yaprağı idi, bunun için Kolçi denilen bugünkü bekçilere benzer bir libas ve yapıları vardı, atlara binip köy köy gezerler, bazen de  Şehrin girişlerinde köylülerin geleceği yollarda pusu kurarlardı.

    Her meslekte nam salmış ünlü kişiler olduğu gibi, burada da Siirtli Fikri efendinin ismi ilk akla gelen kişi idi.

    Fikri efendi tek görevi köylülerin içtiği kaçak tütün, tütün yerli olsa dahi, çünkü devlet yasa çıkarmış her kes Tekel sigarası içecek, Fikri efendi atına biner köy köy dolaşır, yaklaştığı  köylüler birbirlerine haber verirler, tütünü saklayın Fikriye Kolçi  geliyor, köylüler onu, oda bütün köylüleri tanırdı,  kimin tütün ektiğini, kimin içtiğini de çok iyi biliyordu.

     Fikri Efendi Siirtli bir Arap’tı,  iri yâri şişman bir insandı, Siirt şivesi ile Kürtçe konuşurdu,  sevecen lafları, yaptığı esprilerle tanınırdı, gözünden de bir şey kaçmazdı.  Köylüler  kendilerine göz yumulması için Atına arpa kendisine güzel yemekler hazırlardı, fakat o biraz iş yapayım diye birkaç kişiye makbuz karşılığı ceza keserdi.

     Fikri efendinin müşterilerini beklediği birde Şehir varoşları vardı, Köylerden gelen her kesi tanır ve bilirdi, Büyüklerimiz de buna karşı bir yöntem gelişmişlerdi, yedi sekiz yaşlarındayım köyümüz yaya olarak Batmana bir saat kadardır, Babam bir gün gel oğlum benimle Batmana geleceksin,  sevinçten uçacaktım, Şehrin girişine vardık, babam Tütün tabakasını cebime koydu oğlum dedi falan yere kadar bizden ayrı git orada bekle.

     Meğerki babam beni Fikri efendiyi atlatmak için şehre getirmiş.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER