TARİHİ BİR OLGU FATIMİ HALİFELERİ

        Fatımiler ( 909- 1171 ) yılları arasında Kuzey Afrika'da hüküm sürmüş Bağdat halifelerin dışında Şii mezhebine ait olan inanç üzerine kurulmuş ve bu zaman zarfında Halifelik ilan etmiş Şii mezhebine ait olan kişilerin kurduğu bir devlettir.

Cezayir'de bulunan Berberi kavminin Kutama aşireti içinde doğduğu bilinmektedir.

Bu Devletin ismi de Hz. Muhammed'in kızı Fatima'dan alırlar.

909 yılında Tunus'un Mehdiye şehri başkent olarak kurulan bu devlet, 948 de Mensuriye, 969'da da Mısır'ı ele geçirip Kahire'yi kendilerine Başkent yaptılar, ve Kahire Bağdat'ın yanında İslam da İkinci Halifeliğin merkezi oldu.

Fatimi devletini idare eden en üst elit gurup ve bu Devleti idare eden hanedanın üyeleri Şii meşrebinin İsmailiye mezhebine bağlı idiler.

Bu devleti idare edenler Şii olmakla beraber kendilerini halife ilan etmişler, sonradan onların Halifelik unvanları Sünniler tarafından de kabul görmüştür.

Fatimi Şii meşrepli Halifelileri genellikle İsmailiye mezhebine dahil olmayan Müslümanlara büyük derecede tolerans tanımışlar.

Aynı şekilde Müslüman olmayan Yahudi, Hıristiyan olan Kıpti ve Filistinlileri de koruyup kollamışlar. Hatta Malta Adasındaki Hıristiyanlara da gayet hoşgörülü davranmışlar.

11'ci Yüzyılın sonlarında ve 12'ci Yüzyılın başlarında Fatımi Devleti bir çöküş sürecine girmiştir.

Avrupa'dan gelen Haçlıların saldırılarına karşı, 1160 yılında Suriye'deki zenginlerden yardım talep etmişler, bunun üstüne Komutan Şergo ve yeğeni Selhaddin Mısır'a üç sefer düzenlediler.

Sonunda Şergo Mısır'a vezir olur ve kısa bir süre sonra ölür, yerine geçen yeğeni Selahaddin Eyübi Devletinin temelini atar.

Sellahaddin  Eyübi  1171 yılında Fatimilerin son halifesi El Adidi Halifelikten alıp iki halifeliğe son vermek ister.

Bu eskiden beri Selhaddinin bir sevdası idi, birde bu konuda Sünni çevrelerden çok baskı görür, fakat Yirmi bir yaşındaki Halife El Adid  hem hasta hem de Selhaddine çok sadıktır, bir türlü ona kıyamıyor.

Bundan dolayı Selheddin ikilem arasında kalır, ama kader Selhaddin'in imdadına yetişir.

El Adid Yirmi bir yaşında, Dört kadın, On dört Çocuk, yüz On dört Hizmetçi ve yüklü bir Hazineyi, peşinde bırakıp kalbine yenik düşer.

Burada derin bir nefes alan Selhaddin, bir Fatimi halifelisini daha tayin etmez, bu şekilde Fatımi Halifeliğinin sonu gelir.

Beğdat abasi Halifelerini tek halife kabul eder.

   Böylece 909 yılında ilk halife Ubeydullah el Mehdi, 1171 Yılında Halife El Adid ile biten, On dört Halifelik Fatimi Hilafet serüveni  tarih olur, İslam alemi de iki başlı Halifelikten kurtulur.