Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Doğan, havaların mevsim normallerine dönmesiyle düşüşe geçen gribal enfeksiyon vakalarının, Ramazan Bayramı dolayısıyla oluşacak toplumsal hareketlilikle artabileceğini belirterek, "Eğer bir üst solunum yolu enfeksiyonu bulgumuz var ise de sosyal mesafeyi koruyarak bayramlaşmalıyız" dedi.
Ramazan Bayramı ile birlikte toplumsal hareketliliğin artacağını, bu nedenle üst solunum yolu enfeksiyonu olan kişilerin dikkatli davranması gerektiğini belirten Doğan, "Ramazan Bayramı nedeniyle de ciddi bir toplumsal hareketlilik yaşanacak.
Bu toplumsal hareketlilik özellikle üst solunum yolları enfeksiyonu bulguları olan kişilerin bu hastalığı diğerlerine bulaştırmasını kolaylaştıracaktır. Burada alınması gereken tedbir şudur; üst solunum yolu enfeksiyonu bulgusu varsa kişiler mümkünse bir maske ya da sosyal mesafeyi kullansınlar.
Eğer zaruri değilse de yoğun ortamlara girmesinler. Ayrıca bir ziyaret süreçlerimiz olacak.
Büyüklerimizin ziyareti. Bu bizim toplumsal bir geleneğimiz. Büyüklerimizi ziyaret edelim, mutlu insan, sağlıklı insandır. Fakat eğer bir üst solunum yolu enfeksiyonu bulgumuz var ise de sosyal mesafeyi koruyarak bayramlaşmalıyız.
Bu özellikle altta yatan hastalığı olan, tansiyon, şeker, kalp hastalığı, KOAH gibi problemi olan büyüklerimizin de şiddetli bir hastalık geçirmesinin önüne geçecektir" diye konuştu.
'BESLENME ALIŞKANLIĞI DEĞİŞİMİ, BAĞIRSAK ENFEKSİYONLARINA SEBEBİYET VEREBİLİR'
Bayramda beslenme alışkanlığına da dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Mustafa Doğan, "Beslenme alışkanlığının değişmesi, bağırsak enfeksiyonlarında da artışa sebebiyet verecektir. Bayram döneminde özellikle yoğun karbonhidrat ve glikoz tüketimi bizim bir ikram kültürümüz olarak artmakta.
Burada bağırsak enfeksiyonlarında, ishallerde, bulantı, kusma gibi şikayetlerde artışa sebebiyet vermektedir.
Hatta altta yatan diyabet, hiperkolesterol gibi hastalıklar var ise de bunları şeker krizi dediğimiz tabloya sokacak derecede ağır tablolara yol açarak hayatı tehdit eden durumlara dair sebebiyet vermektedir. Bu nedenle kısıtlı bir beslenme diyoruz.
Bayram sürecinde normal, ramazan öncesindeki besleme düzenimiz gibi kısıtlı bir beslenme ile özellikle ilk 3 günün geçirilmesi sağlıklı olacaktır. Çocuklar şeker topluyorlar, bundan da mutlu oluyorlar.
Fakat bir şekilde çocukların bu şekerleri tüketmesi zamana yayılabilir, sınırlama getirilebilir. Kontrollü bir tüketim aileleri sağlamasını önereceğiz" dedi.
'HAVANIN GÜZELLİĞİNE ALDANMAYIP, TEDBİR ALINMALI'
Mevsim değişiklikleri nedeniyle kişilerde enfeksiyon hastalıklarında artışın da yaşanabileceğini dile getiren Doç. Dr. Doğan, "Havanın güzel göründüğüne aldanmayıp gerekli tedbirler alınarak dış ortama çıkılması, bu süreci yavaşlatacaktır.
Temel tedbir şu; uygun kıyafet taşınılması ve giyilmesi. El hijyeni çok önemli. Yoğun bir temas gerçekleşmekte.
Özellikle AVM'lerde ve benzer ortamlarda el temasıyla birçok hastalık etkilerine yol açabilen birçok mikroorganizma kişinin bünyesine bulaş yoluyla geçerek hastalıklara sebebiyet vermekte" diye konuştu.
