SAĞLIK

Şeker hastası olduğunu ayağındaki yarayla öğrendi

ŞEKER hastası olduğundan habersiz yaşamını sürdüren 41 yaşındaki Ümit Özkan, ayağındaki yara şikayetiyle bir sağlık kuruluşuna başvurdu. İlk olarak şeker hastası olduğu haberini alan Özkan, yaralarının iyileşmemesinin ardından ayağının kesileceğini öğrendi. Özkan ve ailesi Medipol Mega Üniversite Hastanesi’ne geldi. Tedavi süreci hakkında detaylı bilgi veren Doç. Dr. Bilgehan Çatal, “Hastamızda erken başlayan ve ne yazık ki kontrolsüz bir şeker hastalığı var. Yaklaşık 6 kez, ayağındaki enfektedokuların ve iltihabın temizlenmesi için ameliyat gerçekleştirdik” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bilgehan Çatal ve Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Burak Özkan’ın liderliğindeki ekip, Özkan’a yeniden umut oldu. Tedavi süreci hakkında detaylı bilgi veren Doç. Dr. Bilgehan Çatal, “Hastamızda erken başlayan ve ne yazık ki kontrolsüz bir şeker hastalığı var. Hastamızda diyabetik ayak enfeksiyonu dediğimiz ciddi bir enfeksiyon süreci başlamıştı. Ufak bir ayak yarası, yaklaşık bir ay içinde çok ciddi bir enfeksiyona dönüşmüş. Tedavi süreci gecikince hastanın ayağı tehlike altına girdi. Başka bir yerde ayağının diz altından kesilmesi kararı verilmişti. Ancak hastamız bize başvurunca, acil ameliyat planlamasını yaparak hastayı hemen ameliyata aldık. Yaklaşık 6 kez, ayağındaki enfektedokuların ve iltihabın temizlenmesi için ameliyat gerçekleştirdik. Bu kadar yoğun enfeksiyon olduğunda, temizlik sonrası ciddi bir doku kaybı yaşanabiliyor. Bu kaybı telafi edebilmek için, birlikte çalıştığımız Plastik cerrah arkadaşlarımızdan yardım aldık” dedi.

DOÇ. DR. ÖZKAN: 50 CM’LİK AÇIKLIK KAPATILDI

Hastaya yapılan doku naklinin detaylarını anlatan Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Burak Özkan, “Doç. Dr. Bilgehan Çatal’ın ölü dokuları temizlemesiyle ilerleyen çürüme durduruldu. Ancak büyük bir doku kaybı yaşandı. Hastamızın ayak parmaklarından başlayıp bacak ortasına kadar yaklaşık 50 cm’lik olan açıklığı kapatmak için, uyluk bölgesinin yan tarafını tercih ettik. Uyluk bölgesindeki deriyi, damarlarıyla birlikte alıp altındaki kası da dahil ederek açıkta kalan kemikleri ve deri olmayan alanları kapattık. Mikrocerrahi yöntemle aldığımız dokuyu bacağın kendi damarlarına bağladık. Mikrocerrahinin sunduğu imkanlar sayesinde, büyük açıklıkları olan yaraları damarlı olarak genişçe çıkartıp, ihtiyacı olan bölgeye transfer ederek yaraların kapanmasını sağladık” diye konuştu.

ÖZKAN: BACAĞIN KESİLMEZSE YAŞAMAZSIN

Ayağında yara çıkana kadar diyabet hastası olduğunu bilmeyen Ümit Özkan, yaşadığı zorlu süreci şu sözlerle anlattı:

“Ayağımda küçük bir yara oluştu. İlk olarak ayakkabı vurması sandık. Zaman geçmesine rağmen iyileşmeyince bir sağlık kuruluşuna başvurdum ve şekere bağlı olarak diyabet hastası olduğumu öğrendim. O zamana kadar diyabet hastası olduğumu bilmiyordum. Kontroller ve tahliller yapıldı, MR çekildi ancak yatış verilmeden eve geri gönderildim. Yaraların zamanla iyileşeceğini düşündüm ama tam tersine hızla büyüdüler. Durum kötüleşince yeniden hastaneye gittim. Beni bir heyete soktular. Hastane heyeti bacağımın kesilmesi gerektiğini, kesilmezse yaşamamın bile imkânsız olacağını söyledi. O an büyük bir şok yaşadım, ne diyeceğimi bilemedim”

‘BİR UMUT VARDI, BEN DE PEŞİNDEN GİTTİM’

Medipol’de yapılan kontrollerin ardından doktorların bir umut ışığı daha olabileceğini gördüklerini dile getiren Özkan, “Bana bu umudun peşinden gidebileceğim söylendi. Ben de umudun peşinden gittim. Hızlı ve zorlu bir tedavi sürecim oldu. Önce ilaç tedavisi gördüm, ardından 11 saat süren bir ameliyat geçirdim. Şu an geldiğim nokta çok iyi, ayağım kesilmekten kurtuldu. Moral ve motivasyon açısından doktorlardan hemşirelere kadar herkes bana destek oldu. Moralimi yüksek tutarak bana güç verdiler” diye konuştu.

‘DÜNYALAR BİZİM OLDU’

Oğlu Ümit’in ayağının kesileceği haberini aldığında bayıldığını söyleyen anne Emine Aydın, “Oğlum, onların desteğiyle ayakta kaldı. Ayağının kesilmesi, onun için büyük bir yıkım olacaktı. Ancak burası bize bir ışık ve umut oldu. Oğlumun ayağının kesilmeyeceğini öğrendiğimiz gün, bizim doğum günümüzdür” dedi.