Akılcı davranmak ile duygusal yaklaşım sergileyen insan açısından iyi olan ile kötü olanı seçme özgürlüğü arasındaki bağın belirleyicisi çoğu zaman kendini düşünme, kendi çıkarlarını gözetme ya da diğer adıyla bencillik (egoistlik) olmakta.
Bencillik ya da ego tatmini, başkasını dikkate almama, kendi ihtiyaç ve beklentilerini ön planda tutarak hareket etme manasına gelir.
Menfaatçılık veya çıkarcılık diye tabir edilen kendini düşünme dürtüsü son zamanların ağır basan kişilik tiplerinden biri durumunda.
Sosyal ilişkilerin ve ihtiyaçları karşılama zorunluluğunun ağır bastığı bir ortamda herkesin eşit oranda haklardan faydalanma durumu söz konusu iken, başkalarının istek ve gereksinimlerini görmezden gelerek yok saymak ne kadar doğru?
Kısaca, kendi çıkar ve menfaatleri dâhilinde davranmak ve hayatını faydalanma ilkeleri üzerine kurmanın genel ifadesi olan bencillik kavramının çağımızın kaçınılmaz kimliği olan yalnızlaşma ve bireyselleşmeye giden yolda en önemli basamak olduğu görülüyor.
Çünkü bencillik sadece kendini düşünmek, başkalarını yok saymak, herkesten ve her şeyden bireysel zevkler-kazançlar elde etmenin uğruna tüm kültürel, ilahi, sosyal, ailevi ve değeler bilincinden soyutlanmak anlamı taşır.
Bencillik kavramının yeni kimlikler yarattığı, zamanımızın içine kapanma seçeneğini hayat tarzı edinen kitlelerin seçtiği bir alternatif olarak, tüm toplumsal ve ilahi değerleri ortadan kaldırmaya yol açan etkenlerin temeline dinamit koyan ilkeleri özümseyen bir donanımı ifade etmeye başladığı görülüyor.
İş hayatında paylaşılan ortak mekânlar, eğitim-öğretim ortamlarında yaşanan birliktelikler, aile ve akraba ilişkileri, sosyal etkinlikler ve dost çevrelerinin ortak anlarının artık uzak durulaması ve kaçınılması gereken fırsatları insanlar tarafından kollanmaya başlandı.
Samimi ilişkiler ve yardımseverlik üzerine kurulu birincil ilişki türlerinin yerini bıraktığı yalnızlık psikolojisi önemli bir yaşam tarzı oldu.
Ortaya çıkan yıkım, katliam, şiddet, ölüm ve acıların ortaya çıkışını tetikleyen dürtülerin bilinçaltında, yaşama anlam katan değerlerin yok olması ile insanda var olan dayanışma ve birliktelik ruhunun yok olmasını sağlayan bireyselleşme ve yalnızlaşma nedenlerinin yarattığı etkilere kapılmamak gerekiyor.