EĞİTİM

Öğrenciler aileleriyle beceri odaklı doğa kamplarında bir araya geliyor

İstanbul, İzmir ve Ankara yerleşkelerindeki Yenilikçi Öğrenme Okulları (YÖM) öğrencileri ve velileri Kazdağları'nda buluştu.

Doğa kamplarının öğrencilerin sosyal, duygusal ve akademik gelişiminde önemli bir rolü olduğunu belirten YÖM Global Başkanvekili Burak Koçer, "Bu eğitim modelinde çocuklarımız doğanın içerisinde hayatta kalmayı ve doğa ile barışık olmayı öğreniyorlar" dedi.

YÖM Okulları öğrencileri ve velileri, İstanbul, İzmir ve Ankara yerleşkelerindeki Kazdağları'nda buluştu. Kazdağları'nın eteklerinde bulunan çay kenarındaki manzaraların ev sahipliğinde gerçekleşen kampta; öğrenci ve veliler şehrin kalabalığından ve gürültüsünden uzakta yaşam becerilerini geliştirdikleri, teorik bilgilerini pratikte deneyimledikleri, üretirken eğlendikleri bir hafta sonu geçirdi.

Okulun eğitim anlayışının Beceri Odaklı YÖM Eğitim Programı (BOYEP) çerçevesinde şekillendiğini söyleyen Koçer, doğanın öğrenmenin ayrılmaz bir parçası olarak gördüğünü ve her dönem geleneksel doğa kampları düzenlendiğini dile getirdi. Doğa kamplarının öğrencilerin sosyal, duygusal ve akademik gelişiminde önemli bir rolü olduğunu belirten Koçer, "Bu eğitim modelinde çocuklarımız doğanın içerisinde hayatta kalmayı ve doğa ile barışık olmayı öğreniyorlar. Doğa, eşi benzeri olmayan bir öğrenme ortamı. YÖM Okulları olarak bizler de çocuklarımızın doğayla iç içe olmalarını oldukça önemsiyoruz. Eğitim programları ve nitelikli çalışmalarıyla fark yaratmış dünya ülkelerinde olduğu gibi, YÖM'de de doğayla birleşen bir eğitim anlayışı var" ifadelerini kullandı.

21’İNCİ YÜZYIL YAŞAM BECERİLERİ DESTEKLENİYOR

Koçer, doğa kampında çocukların güne sporla başladığını, çakı eğitimi, gece yürüyüşleri, ahşap atölyeleri gibi etkinliklerle doğada matematik öğrendiklerini belirterek "Öğrenme adına farklı yerlere dokunmaya çalışıyoruz. Kamp direktörlerimiz programın nasıl ilerlemesi gerektiği konusunda oldukça deneyimliler ve yaptıkları atölyelerin amaçlarının ne olduğunu bilerek, çok doğru adımlar atıyor. Ayrıca bir diğer önemli nokta ise, ailelerin de bu sürece dahil olması. Çünkü oluşturduğumuz bu öğrenme ekosistemi, yalnız çocuklarımızı değil, aileleri de kapsıyor. Bu anlamda süreci hep birlikte yürütmemiz çok kıymetli" dedi.

Waldorf, Montessori ve Köy Enstitüleri'nden esinlenerek geliştirdiği BOYEP modeline de değinen Koçer, bu yaklaşımın Milli Eğitim Bakanlığı'nın sosyal ve duygusal öğrenmeyi, yaşam becerileri geliştirmeyi ön plana alan yeni maarif modelinden 4 yıl önce uygulanmaya başlandığını vurguladı. Koçer, "Bu eğitim modelinde çocuklarımız doğanın içerisinde hayatta kalmayı ve doğa ile barışık olmayı öğreniyorlar” diye konuştu.

HER YIL EN AZ 4 DOĞA KAMPI

Kampın koordinasyonunu yürüten YÖM Okulları Kamp Direktörü Yavuz Gümüş de İstanbul, İzmir ve Ankara'dan gelen öğrencilerin Kazdağları'nda bir araya geldiğini söyleyerek “21’inci yüzyıl becerilerine sahip bireyler yetiştirme hedefindeyiz. Deneyim temelli, beceri odaklı programımız kapsamında doğa kamplarına büyük önem veriyoruz. Kamp boyunca çocuklar sorumluluk aldı, problem çözme ve takım çalışması becerilerini geliştirdi. Doğayla iç içe bir öğrenme süreci sunuyoruz. Ahşap atölyeleri, yoga, resim, sportif oyunlar ve yaratıcı drama gibi etkinlikler düzenliyoruz. Gece yürüyüşlerinde öğrenciler doğadaki canlıları gözlemleme imkanı buluyor. Bu deneyimler onların bireysel, sosyal ve duygusal gelişimlerini de destekliyor. Yıl içerisinde bütün kampüslerimizde doğa kamplarını düzenliyoruz. Her yerleşkemizde, yıl boyunca en az 4 doğa kampı düzenleniyor. Öğrencilerin okul sürecinde aldığı akademik bilgiyi içselleştirilmesi için doğayla da temas etmesi, uygulayabilmesi lazım. Akademik bilgiyi uygulayabileceği alanlar da yaratıyoruz. Burası özgür ve özgün bir deneyim ortamı oluşturuyor" açıklamalarında bulundu.

VELİLERDEN YOĞUN İLGİ

YÖM Okulları Kurumsal İletişim Sorumlusu Didem İzci de kamp programlarının yoğun ilgi gördüğünü dile getirerek "Yıl boyunca farklı bölgelerde tüm kampüslerden öğrenci ve öğretmenlerin katıldığı kamplar yapıyoruz. Anaokulu, ilkokul ve ortaokul öğrencilerini doğayla buluşturuyoruz. Düşen yapraklardan matematik, taşlarla geometri gibi uygulamalı yaşam becerisi dersleri burada hayata geçiyor. Kamplarımızın özellikle öğrencilerimizin sınav süreçlerinde yaşadıkları stresi ve kaygıyı aşmalarına destek olan bir tarafı da var" dedi.

Kampların ardından hemen yeni programlar için taleplerin geldiğini söyleyen İzci, hazırlıkların tamamlandığını ve mayıs ayında Giresun'un Bulancak ilçesi Paşakonağı Yaylası'nda bir başka doğa kampı gerçekleştireceklerini açıkladı. İzci ayrıca internet erişiminin olmadığı kamp alanlarının, ailelerin 24 saatlerini çocuklarıyla tamamen teknolojiden uzak geçirmelerine olanak tanıdığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Velilerimiz bu deneyimi bir aile olarak birçok kazanımla tamamlıyor. YÖM Okulları velilerinin de bizleri desteklemeleri, katılımcı olmaları motivasyonumuzu artırıyor. Bu doğrultuda YÖM'lü olmaya aday velilerimize de hem YÖM Okulları'nı tanımaları hem de öğrenerek ve eğlenerek keyifli bir hafta sonu geçirmeleri için doğa kamplarımıza davet ediyoruz."

KÜÇÜK KAMPÇILAR VE EBEVEYNLER MEMNUN

Kampa katılan öğrencilerden Eymen İzci, 5 yaşından beri katıldığı kampların 8'incisinde olduğunu belirtti. İzci, "Ahşap atölyesi, nehir eğlenceleri, çakı eğitimi, balık tutma ve kano gibi etkinliklerden çok keyif aldım. Oyunlar kadar okulda öğrendiklerimi doğada uygulayabilmek, yeni şeyler öğrenmek de çok güzel" dedi.

Kampa 4'üncü kez çocuğuyla katıldığını belirten öğretmen Müge Kamalı ise "Çadır hayatı başta ilgimi çekmiyordu ama YÖM Okulları sayesinde kamp ortamının ne kadar sosyal ve zengin olduğunu gördüm. Çocuklarımız burada adeta eski mahalle kültürünü yaşıyor. Bizler için de meditasyon ve yaratıcı drama gibi etkinlikler bulunuyor. Bu kamplar sayesinde kendimize vakit ayırabiliyoruz" diye konuştu.