Eskiden Arap radyoları açtığımızda Mısırlı Cemal Eddulbasit'in o yanık sesiyle Kur'an-Aı okuması insanın içini ısıtıyordu.
Gerçekten Allah vergisi bir ses idi.
Bu arada bu zatın bir Kürt olduğunu da söyleyeyim, tabi ki okuması çok güzel idi.
Eskiden radyo şu an Tv. Suudi Arabistan'da yirmi dört saat kuran okuması kesilmez.
Son senelerde bizim memlekette de Kuranı güzel okuma yarışı Hafızlık Kursları, Kurana yüzeysel olarak ilgi epey ilerledi.
Eskiden beri bu böyledir.
Sıradan insanlarımız Kuranın okunuşunu dinler ondan etkilenir.
Biraz olsun gafletten kurtulur, ve nihayet Allahın kelamını dinlemek elbette ki kutlu ve gerekli bir şeydir.
Ayettir derki Kuran okunduğu zaman onu dinleyin, kendinizi onun havasına bırakın.
Biz çocuk yaşımızda iken, köyün Melesine elle yazdırıldığı bir Elif Bayı aldığımız zaman, o günkü ruh halimiz, ana babamızdan duyduğumuz Allah ve nida sesleri, bunlar hepsi bizi çok heyecanlandırırdı, hele köyün Camisinde toplanan bütün köy çocuklarının bağırtıları çağırtıları, manzarası zevki bir başka idi.
Buraya kadar her şey güzel ama, bir gerçek ki, Kuran bir Gazel değildir, bir Şiirde değildir, elbette ki güzel sesle okuyacağız, ezberleyeceğiz, ama manası bilmezsen ezberlemenin ne anlamı vardır.
Kurallarını uygulamazsan güzel okumanın ne faydası var.
Hepimiz biliriz ki Kuran güzel okunsun diye indirilmedi.
Kuran bir nizamdır, bir sistemdir, halk arasına hüküm koysun diye indirildi.
Ama vaiz veren bir hocanın Kuranı ezbere bilmesi çok önemlidir.
Bilecek ki halka Allah'ın buyruklarını anlatsın.
İşin acı tarafı hocalarımız minbere, vaiz kürsüsüne çıkıp bizlere hutbe okurlar vaiz verirler, Kuran'ın ayetlerinden örnekler verirler, hadislerden dem vururlar.
Bunlar vaizlerinin çoğu kişisel ibadet ve ahlak üstünde sürdürürler.
Yerine gelince efendim Kuran'da her kesin hakkı vardır der, ama hiçbir zaman bunun teferruatına giremez.
Kuran'ın toplumlar arasındaki hükümlerini hiç görmez.
Buda olayları zamanı iyi tahlil eden kesimi hayal kırıklığına ve İslam'dan soğumasına neden olur.
Peki bu güzel okuma hafızlık nerden çıktı.
Ziyaret ettiğim bir Medresede talebelerin çoğu hafızlık bölümünde olduğunu gördüm.
Hocasına sebebini sorduğumda, verilen cevap bu idi, efendim Hafız olan kişinin ataması daha rahat oluyor, yani ekmek kapısı!.