Bu memleketin yetiştirdiği eşsiz insanlardan biri de İzeddin Yıldırım Hocadır.
Ağrı vilayetinin Patnos kazasının Kızılkaya köyünde 1946 yıllında bu yalan dünyaya gözlerini açtı.
Kendi köyünde ilk okulu bitirdikten sonra, yöredeki vilayetlerin medreselerinde ilim tahsiline başladı.
Arapça dilbilgisi yanında Şeriat ve fıkıh ilimlerinde tahsilini yaptı ve icazet aldı.
İzeddin Hoca henüz çocukken, zekası yaratıcı kişiliği ve kararlılığı kendisine ders veren Seydaların dikkatini üstüne çekmişti.
İzeddin hoca medrese eğitimi yılları boyunca, Ahmed î Hanî, Melayê Cıziri, Fekiye Teyran gibi büyük kürt şair ve Filozoflerin tesirinde kalmıştı.
Bu zatların felsefeleri, Hocanın kişiliğine bir renk, bir yaratıcı bir özgüven vermişti, çok acıdır ki buda onu gelecekte kütü niyetli karanlık güçlerin hedefi yapacaktı.
İzeddin Yıldırım hoca Medrese eğitiminden sonra İstanbul'a gider ve orada, Said i Nursi'nin Risale i Nuri ile tanışır.
Kısa bir zaman içinde Risale i Nur üstünde araştırmalara başladı.
Bu yolda çok çalışmalar yaptı, 1990 yılında bazı Nur cemaatleri ile muhalife düştü.
Arkadaşları ile beraber yine Risale i nur felsefesine göre Zehra Cemaatini kurdu
Bu arada İlk Kürtçe yayın yapan Nubıhar ve Türkçe yayın yapan Yeni Zemin adlı dergileri arkadaşları ile beraber teşvik edip çıkmalarına yardımda bulundu.
Onun bütün ideali Saidi Nursi'nin başlatıp bitiremediği Zehra Medresesini açmaktı ki, Saidi i Nursi bunun için 65 sene mücadele etmişti.
İzeddin hoca Van ilinde bu Medresenin temelini attı ve tamamlaması için çok çaba harcadı, ama acıdır ömrü buna yetmedi.
Onun yaptığı çalışmalar bazı karanlık güçleri harekete geçirdi. 1999 Aralık ayının sonlarında dostane bir şekilde evinden alındı ama, bir ay sonra hovane canavarca şehit edilen cansız bedeni bulundu.
İzeddin hocanın şehit edilmesi çok yankı yaptı.
Onu seven sevmeyen her kesimde üzüntü ve tepki ile karşılandı.
Hocanın cenazesine mahşeri bir kalabalık katıldı ve Eyüp Mezarlığında ebediyete uğurlandı.