“GÖZALTINA ALINDIKTAN SONRA BİR DAHA HABER ALINAMADI”
Cüneyt Aydınlar, üniversite eğitimi için Diyarbakır’dan İstanbul’a gelmiş ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 3. sınıfta eğitimine devam ediyordu. 20 Şubat 1994’te bir arkadaşıyla buluşmak için Bakırköy Ömür Durağı’na gittiği sırada Terörle Mücadele polisleri tarafından gözaltına alındı. Aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan diğer kişilerle birlikte Gayrettepe’deki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. 7 gün boyunca kayıt dışı gözaltında tutulduktan sonra, 27 Şubat’ta gözaltı kaydı yapıldı.
TANIKLAR: “AĞIR İŞKENCE GÖRDÜ”
28 Şubat 1994’te Terörle Mücadele polisleri, Cüneyt Aydınlar’ı Beyoğlu Çukurcuma’daki Kadirler Yokuşu’na getirdi. Mahalle sakinleri, elleri kelepçeli, kanlar içinde ve yürüyemeyecek halde olan Aydınlar’ı gördüklerini ifade etti. Ancak polisler, Cüneyt’in yer gösterme esnasında “Dur” ihtarına uymayarak kaçtığını ve yakalanamadığını öne sürdü.
Aynı dönemde gözaltında bulunan 14 kişi, Mart 1994’te yaptıkları açıklamada, Aydınlar’ı 2 Mart’a kadar gözaltında gördüklerini ve ağır işkenceye maruz kaldığını belirtti. Tanıkların ifadesine göre, altı polis memuru tarafından “Ölmeye hazır mısın?” denilerek hücresinden alındı ve bir daha kendisinden haber alınamadı.
“ADALET SİSTEMİ İŞLETİLMEDİ”
Savcılık, polislerin firar senaryosunu esas alarak Cüneyt Aydınlar hakkında yakalama kararı çıkardı. Mahkeme, polislerin beyanlarını dikkate alarak beraat kararı verirken, zamanaşımı gerekçesiyle dosyanın kapatılmasına karar verildi.
İHD Şube Sekreteri Rezab Baytar, devletin bugüne kadar kayıpların akıbetini aydınlatmak ve sorumluları yargı önüne çıkarmak için adalet mekanizmasını işletmediğini vurgulayarak, “Cüneyt Aydınlar’ın ve gözaltında kaybedilen tüm insanların akıbetini sormaya devam edeceğiz” dedi.