Halkın bela ve musibetlerden büyük ders ve ibretler alması gerektiğini belirten İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Mehmet Ali Altun, herkesi günahlara karşı tövbe etmeye çağırdı. Müslümanların günahlarından büyük pişmanlık duyup Allah'ı ibadet ve zikirle yad etmesi gerektiğini vurgulayan İTTİHADUL ULEMA üyesi Altun, son zamanlarda yaşanan musibetlere karşı tüm herkesin ders çıkarıp özüne dönmesi gerektiğini ifade etti.
"MUSİBETLER BOŞUNA DEĞİL"
Toplum olarak büyük bir musibetten geçtiklerini, büyük bir imtihanla karşı karşıya olduklarını belirten Altun, "Tabi musibetlerin de bir manası vardır. Musibetlerle Allah Teâlâ kullarına verdiği mesajlar vardır. Boşu boşuna ve sebepsiz değildir ve sebepleri üzerinde çokça durmak gerekiyor. Kur'an-ı Kerim'de buna benzer musibetlerden bahsediliyor. Sebep ve sonuçları ortaya konuluyor. Müslümanlar olarak da elbette bu musibetleri sadece bir doğa olayıymış gibi veya bir felaketmiş gibi görmememiz lazım, sebepleri ve sonuçları üzerinde ciddi ciddi düşünmemiz gerekir." dedi.
"GAFLETE DALANLARA ALLAH İKAZDA BULUNMAKTADIR"
Yeryüzünün ve gökyüzünün hâkimi olan Allah Teâlâ'nın kendi kullarının gidişatına göre nimetler ya da musibetler verdiğine işaret eden Altun, şöyle devam etti: "Şüphesiz Kur'an-ı Kerim bunun gibi örneklerle doludur. Haddini aşan, yoldan çıkan, Allah'ı unutan ve gaflete dalan kavimleri kendilerine getirtmek için ve kendini onlara hatırlatmak için cenabı Allah'ın bu tür ikazları olmuştur. Bu büyük çapta ve genel olan musibetlerin bir Hakk'a, bir de halka bakan yönü vardır. İkisini ayrı değerlendirmek lazım, bunu bilmemiz gerekir ki Cenabı Hak kullarına zulmedici değildir. Ama kulları kendisini unutunca, onun çizdiği istikametten ayrılınca, kullarına ikaz, işaret ve bir çağrı olsun diye böyle musibetleri vermektedir."
"ÖZÜMÜZE DÖNMELİYİZ"
Allah'ın, kullarının kendisine yönelmelerini istediğini vurgulayan Altun, "Cenabı Allah'ın muradı; kullarını gaflet uykusundan uyandırmak, kâinatın bir sahibinin olduğunu ve bu sahibin bir nizamı olduğunu, kullarının onu zikir ve ibadetle meşgul olmasını ister. Bu Hakk'a bakan yönüdür. Halka bakan yönü ise bu musibetlerden ciddi manada ders ve ibret almak olmalıdır. Özümüze dönmemiz lazım. Özellikle bu musibetler anında Müslümanların takınacakları tavır Kur'an-ı Kerim'de çok veciz bir şekilde ortaya konulmuştur. Müslüman halk olarak, bu musibetler karşısındaki tavrımız 'Biz Allah'tan geldik ve Allah'a döneceğiz' olmasıdır. Yani Allah Teâlâ'ya bir rücu, bir dönüş ve bir iltica vardır." diye konuştu.