Prof. Dr. Seyit Ali Gümüştaş, “Sırt ağrısı, omurga tümörleri gibi ciddi sağlık sorunlarının bir belirtisi olabilir. Omurga tümörleri genellikle nadir görülen ancak ciddi sonuçlara yol açabilen durumlardır.” dedi.
Ortopedi ve Travmatoloji bölümünden Prof. Dr. Seyit Ali Gümüştaş, omurga tümörü ile ilgili önemli noktalara değindi.
Omurga-Vertebra Tümörleri
Omurga (Vertebra) tümörlerinin çeşitli şekillerde tanımlanabileceğini belirten Gümüştaş, “Öncelikle omurga kemiği ile omurilik tümörlerini birbirinden ayırt etmek gerekiyor. Omurga kemiği tümörleri kendi dokusundan (primer=birincil) ve vücudun başka kanser odağından kaynaklanan (metastatik=sekonder) olmak üzere iki gruba ayrılır.” dedi.
Gümüştaş, “Omurga, akciğer ve karaciğeri takiben kanser hücrelerinin metastaz yaptığı en yaygın üçüncü bölgedir Omurları etkileyen çoğu tümör, vücudun başka bir yerinden omurgaya yayılır (metastaz yapmış) ve genellikle prostat, meme, akciğer, böbrek, tiroid veya barsak kaynaklıdır. Vücudun herhangi bir yerinde kansere yakalanmış tüm hastaların% 40’ından fazlası, kanserlerinin yaşamları boyunca omurgalarına yayılmasını yaşayacaktır. Neyse ki, bu hastaların sadece% 10’unda şikayete neden olur. Bu nedenle vertebral tümörler, daha önce kanser öyküsü olan kişilerde daha yaygındır.” ifadelerini kullandı.
Omurganın kendi dokusundan kaynaklı (primer) tümörlerin çok daha az yaygın olduğunu ifade eden Gümüştaş, primer tümörlerin iyi (benign) ya da kötü (malign) karakterde olabileceğini kaydetti.
Gümüştaş, şöyle konuştu:
“İyi huylu bir spinal tümör genellikle düzgün sınırlara sahiptir. İyi huylu bir tümör kanser değildir, ancak şikayetlere neden oluyorsa, omurga üzerinde hasara neden oluyorsa veya sinirlere baskı oluşturuyorsa çıkarılması gerekebilir. Anevrizmal kemik kisti, osteoid osteoma, osteoblastoma, osteokondrom ve hemanjiom bunlara örnektir.
Kötü huylu tümörler komşu sağlıklı dokulara yayılabilen, başka organlara (akciğer, karaciğer vs) sıçrayabilen ve hayatı tehdit edebilen kanserlerdir. Malign omurga tümörlerinde kondrosarkomlar, Ewing sarkomları ve osteosarkomlar bulunur.”
Omurga tümörlerini, özellikle büyüdükçe ve bulunduğu yerdeki dokulara hasar verdiği ölçüde, farklı şikayetlere neden olabileceğini söyleyen Gümüştaş, “Tümörler omurga kemiğiniz dışında omuriliğinizi veya sinir köklerini, kan damarlarını veya komşu organlarınızı etkileyebilir. Omurga tümör belirtileri ve semptomları arasında şunlar olabilir.” dedi ve şunları ekledi:
“En sık şikayet sırt ağrısıdır. Sırt ağrısı istirahat ile hafiflemediği gibi geceleri daha şiddetli olabilir.
Özellikle kollarınız veya bacaklarınızda duyu kaybı veya kas zayıflığı
Yürüme zorluğu, bazen düşmelere neden olabilir.
Bağırsak veya mesane fonksiyonunun kaybı (idrar ve dışkı yapamama/kontrol edememe)
Yavaş ya da hızlı gelişen kol ya da bacağın bir kısmını yada tümünü etkileyen felç gelişebilir.
Omurga tümörleri, tümör tipine bağlı olarak farklı oranlarda ilerler.”
Ne zaman doktora görünmek gerekir
Sırt ağrısının birçok nedeninin olduğunu ve çoğu sırt ağrısına bir tümörün neden olmadığını vurgulayan Gümüştaş, “Ancak, erken tanı ve tedavi vertebral tümörler için önemli olduğu için, doktorunuza sırt ağrınız ile ilgili şu bilgileri verin: Kalıcı ve ilerleyici, etkinlikle ilgili değil, geceleri daha da kötüleşiyor, kanser hikayeniz var ve yeni sırt ağrısı gelişti, aşağıdaki durumlarda hemen tıbbi yardım alın: Bacaklarınızda veya kollarınızda ilerleyici kas zayıflığı veya uyuşma. Bağırsak veya mesane fonksiyonundaki değişiklikler. Gidişat (Prognoz)”
Gümüştaş, “Bir omurga tümöründe gidişatı belirleyen mevcut tümörün iyi ya da kötü olmasıdır. İyi huylu tümörler uygun cerrahi ile genellikle sorunsuz iyileşir. Omurganın kendisinden kaynaklanan (primer) kötü huylu tümörlerde gidişatın iyi olması, tümörün başka organa yayılmamasına, cerrahi ile tamamının çıkarılmasına ve kemoterapi ve/veya radyoterapiye iyi bir cevap vermesine bağlıdır.” diye ekledi.
Riskler
Başka bir kanser odağından kaynaklanan (metastaz) omurga tümörlerinde gidişatın başlıca, mevcut kanserin cinsi, omurga dışında başka bir organa yayılım varlığı ve hastanın genel durumuna bağlı olduğunu ifade eden Gümüştaş, “Hem iyi hem de kötü vertebral tümörler, omiriliğinizdeki sinirleri sıkıştırarak, tümörün bulunduğu yerin altında bir hareket veya duyu kaybına yol açabilir. Bu bazen bağırsak ve mesane fonksiyonunda değişikliklere neden olabilir. Sinir hasarı kalıcı olabilir. Bir vertebral tümör, omurganın kemiklerine de zarar verebilir ve onu dengesiz hale getirebilir; bu da ani bir kırık veya omuriliği yaralayabilecek omurganın çökmesi riskini artırır.” diye konuştu.
Gümüştaş, “Bununla birlikte, eğer tümör erken yakalanır ve hızlı bir şekilde tedavi edilirse, daha fazla fonksiyon kaybını önlemek ve sinir fonksiyonunu yeniden kazanmak mümkün olabilir. Yerleşin yerine bağlı olarak, omuriliğin kendisine doğru baskı yapan bir tümör yaşamı tehdit edici olabilir.” dedi. (İLKHA)