BİZ BAĞDADLİYİZ (NEHNA MİN BEĞDA) (1)

         Hepimiz komşumuz Irak'ı biliriz, son senelerde Irak'ın Kuzeyindeki Federal Kürdistan bölgesine hem ticaret hem inşaat işleri için, yüzlerce belki binlerce gençlerimiz için iyi bir iş sahasıdır.

 Üniversiteleri de gençlere okumak için fırsatlar veriyor, bir çok öğrencimizin oradaki Üniversitelerde eğitim gördükleri de bir gerçektir.

 Irak'ın bu bölgesi diğer Bölgelere göre hem ekonomik istikrar, hem de toplumsal olaylarda çok daha güvenlidir.

    1988 yılında Halepçe olayından sonra, Saddam zulmünden kaçan Irak Kürdistan bölgesinden binlerce insan Türkiye sınırına yığıldı.

Önceleri sınır açılmadı ama bazı İnsan hakları kuruluşları ve zamanın Cumhur Başkanı mahrum Turgut Özal'ın katkıları ile gecikmeli de olsa bu İnsanlara sınır açıldı.

Otuz bin civarında bir kitle Türkiye'ye giriş yaptı.

Bunlar sınır bölgesinden biraz uzak, Diyarbakır, Muş, ve Mardin illerinde ikame edildiler.

    1991 yılındaki körfez savaşında, hezimete uğrayan Saddam askerleri, hıncını vatandaşları olan Kuzeydeki Kürtlerden almaya başladılar.

 Mart ayının karlı günlerinde, tüm dünyayı hayrete düşüren o dağlara sürüklenen, çaresiz insanların görüntüleri servis edildi.

Deyim yerindeyse dünya ayağa kalktı.

Bunun üstüne o güne kadar Halepçe dahil sessiz kalan batılı devletler, olaya el koyup BM'den 688 nolu karar çıkardılar ve bu insanların güvenliğini sağlayarak yerlerine yerleştirdiler.

    Bu durum sonraki yıllarda Saddam'ın sonu ve Kürler için bir statü getirdi.

Çok acı çeken oradaki Kürt yönetimi, şimdi dünyanın güvenlik şemsiyesi altında, artık daha özgüvenli çalışmaya başladılar ve kısa bir zamanda artık dışarıdan iş gücü ithal etme durumuna geldiler.