Günümüz dünyasında bilgi sadece okul çatısı altındaki faaliyetlerle edinilmiyor. Ama insanların çoğunluğu ilk adımlarını eğitim aşamaları itibariyle eğitim kurumlarında almakta. Okul öncesi kurumlar başta olmak üzere İlk ve Ortaokul sonrası gençlik dönemlerinin klasik mekânı olan Lise hayatı bilginin ve kişisel gelişim evrelerinin ana karakterleri olmakta.
Sıkıntı,öğretim işleyiş faaliyetleriile eğitim sürecinin kazanımlarının sağlıklı ve yeterli düzeyde yürütülüp yürütülmemesinde.
Bilgi ve eğitim olgularını harmanlama görevi edinmiş okullar ve kurumlarbilgi ile uğraşmak kadar bilgiyi ahlak, sosyal normlar, yazılı ve yazısız kurallar, hukuk kaideleri, gelenek/görenek ve kültür anlayışlarına oturtarak toplumsal yaşamda kullanılmasını sağlamak olmalıdır.
Kuru bilgi veya teorik veriler ile zihinlere bilgi yerleştirmekle değil, bilgiyi kültürel ve işlevsel yönleriyle hayatımıza aktararak fayda edinmenin zihinsel faaliyetleri peşinde koşmak gerekiyor.
Bilginin ve eğitim yoluyla kazanılan edinimlerin sosyal hayatta idealist insan tipi yaratmasıyla iş bitmiyor. Bilgi yüklü olmak ve zihinsel donanımlarla öğrenim düzeyini üst sınırlara çıkarmakla insanlar eğitimli birey olamıyor. Öğrenilenlerin kişiye, topluma ve yaşam alanlarına olan katkısı/faydası üzerinde durulmasının önemi çok büyüktür.
Çağımızın insanlık adına önemli darbeleri olan ve büyük yıkımlar yaratan afetlerin, doğa olaylarının, sosyal krizlerin, dönemsel buhranların ve bireysel yıkımların önümüze serdiği manzaraların ortaya çıkmaması, eğitimli ve öğrenim seviyesini kazanmış insanların bilgi ve kazanılan eğitim süreçlerini pratik hayata ve teknolojik üretime aktarmasıyla gerçekleşeceği unutulmamalı.
Salgın hastalıklar, afetler, depremler gibi doğada yaşama imkânı bulan insanın vaz geçilmez kaderinin yıkımlarını ortadan kaldırmak mümkün olmasa da zararlarını ve sebep olduğu acıları en aza indirmenin yollarını geliştirmemiz lazım.
Yüzyılımızın yıkıcı felaketlerinden biri olan ülkemizdeki afet olayının ders niteliğinde öylesine çıkarılması gereken sonuçlar var ki…
Çünkü “bilgi ile teknolojik yapılanmanın kullanılması ve tedbir namına koruyucu/önleyici ilkelere önem verilseydi, bu kadar yıkım ve ölüm ile karşılaşılır mıydı?” diye sorgulamalar yapmanın zamanıdır.
Zemin etüdü, yerleşke seçimi, bina yapımında kullanılan malzemeler (çimento, demir vb.), ruhsat izni, kat sınırı, yapı denetimi, mimar ve mühendis denetimi, müteahhit etkisi gibi hayati önem taşıyan yapım aşamalarının neresinde eksiklik veya yetersizlikler yaşandığını çözümlememiz şart.
Bilgi ve bilgiyi kullanmak hassasiyeti, insan hayatına verilen önem kadardır.