Kazı Başkanı ve Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekai Erdal, gözyaşı şişelerinin Hristiyanlık öncesi dönemlere ait bir inanış olduğunu ifade ederek, “Rivayet odur ki: kişi öldüğü zaman arkasında kalan eşi gözyaşlarını bu şişeye biriktirmekte ve eşinin mezarına bırakmaktadır. O yüzden gözyaşı şişesi olarak adlandırılmaktadır" dedi.
HASANKEYF 12 BİN YILDA 11 MEDENİYETE EV SAHİPLİĞİ YAPTI
Batman'da 12 bin yıllık tarihe sahip, yukarı Mezopotamya'dan Anadolu'ya geçiş yolu üzerinde, Dicle Nehri'nin kenarında bulunan, Bizanslılar, Sasaniler, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular, Eyyübiler, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapan Hasankeyf’te yürütülen 2024 yılı kazı çalışmalarında 20’si envanterlik 414’ü etütlük olmak üzere toplamda 434 eser bulundu.
Eserler arasında 1600 yıllık olan ve o dönem eşlerini kaybeden kadınların üzüntülerini ifade etmek, hep onların yanında olduklarını belirtmek amacıyla gözyaşlarını akıtarak mezarların başına koydukları bir de gözyaşı şişesi bulundu.
‘ROMA DÖNEMİ KALINTILARININ TAMAMINI ORTAYA ÇIKARTMAK AMACINDAYIZ’
Kazıların temmuz ayında başlayıp yıl sonunda sona erdiğini ifade eden Kazı Başkanı ve Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekai Erdal, “Hasankeyf Kalesi’nde büyük saray olarak adlandırılan yapı kompleksi içinde ve çevresinde kazılar gerçekleştirilmiştir.
KAZI ÇALIŞMALARINDA 434 ESER ORTAYA ÇIKARILDI
Kazılar neticesinde özellikle büyük sarayın kuzey aksamındaki toprak altında kalan odaların ortaya çıkarılması amaçlanmış ve bir kısmı çıkarılmıştır. Bunun haricinde büyük sarayın doğusu olarak adlandırılan köşede yapılan kazılarda, İslami dönem mezarlar kaldırılarak Geç Roma Dönemi’ne ait yani milattan sonra 4’üncü yüzyıla ait olan duvar kalıntıları ortaya çıkartılarak, tarihi kaynaklarca zikredilen Roma varlığı ispat edilmiş oldu. 2024 yılı itibarıyla taşınır eser olarak 20 tanesi envanterlik 414 tanesi etütlük olmak üzere toplamda 434 eser ortaya çıkarılmıştır.
Envanterlik eserler Hasankeyf Müzesi’ne devredilmiş, diğer etütlük eserlerimiz ise kazı evi deposunda muhafaza edilerek, eksik parçaların gelmesi göz önünde bulundurularak belgelemeler yapılmıştır. 2024 yılı kazılarında ortaya çıkan eserler arasında aslında bizi en çok heyecanlandıran kısım Geç Roma Dönemi’ne ait olan duvarın ortaya çıkmasıdır. Duvarımız 6'ya 4 metre ölçülerindedir. Önümüzdeki yıllarda duvarın izini sürerek Roma Dönemi kalıntılarının tamamını ortaya çıkartmak amacındayız” diye konuştu.
‘ŞİŞE, GÜNÜMÜZE SAĞLAM GELMESİNDEN AYRI BİR EHEMMİYETE SAHİP’
Bulunan eserler arasında Roma dönemine ait sağlam gözyaşı şişesinin de bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Erdal, şunları söyledi:“2024 yılı kazı sezonunda Roma dönemi duvarı yakınlarında bir adet sağlam halde cam malzemeden mamul Geç Roma Dönemi’ne ait olan bir gözyaşı şişesi tespit edildi.
Şişemiz bu döneme ait olduğu için muhtemelen 1600 yıllık bir tarihe sahiptir. Cam malzemeden olup da günümüze kadar sağlam gelmesinden dolayı yine ayrı bir ehemmiyete sahiptir. Bu şişeler ‘Pagan’ inanç döneminde yani özellikle Roma ve öncesi döneme ait mezarlarda ortaya çıkar.
Rivayet odur ki: kişi öldüğü zaman arkasında kalan eşi gözyaşlarını bu şişeye biriktirmekte ve hep onun yanında olduğunu belirtmek için eşinin mezarına bırakmaktadır. O yüzden gözyaşı şişesi olarak adlandırılmaktadır.”