Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Batman Pusula

ALDATMAK-ALDATILMAK

Sözümüz cinsiyetler arası kadın-erkek ilişkilerinde, özellikle evlilik dönemlerinde eşlerin birbirlerini başkalarıyla kandırma çabalarına yönelik değinimler değil. Ama dolaylı da olsa konumuzun içerisine giren değinimler arasında kadın-erkek kandırmacası üzerine kurgulanan üçüncü şahıs bağlantıları da var.

Aldatmak, kandırma eylemi üzerine kurulan ve kişilerin dikkatsizliğini ya da fark edememesini kullanarak çıkar elde etme girişimidir. Birine verilen sözleri tutmamak, yalan konuşarak oyalamak ya da avutmaya çalışmak davranışıdır. Birinin veya kişilerin dikkatsizliğini, bilgisizliğini kullanarak kazanç sağlamaktır.

Aynı şekilde kişisel menfaatler konusunda ayarlamalar yapmak, kötü yola sürüklemek için tuzak kurmaya çalışmak, ihanet edecek şekilde sadakatsizlik göstermenin adıdır.

Aldatılmak ise kişinin birileri tarafından suiistimal edilmesi, kandırılması, yalan ve kurgu ile zarar görmesini ifade eder. Kişinin duygusal, fiziksel, psikolojik veya sosyal yaşamı açısından değersizleştirilmesidir. Aldatılmak konusunda merkezde mağdur olan kişi veya kişiler, birilerinin menfaatler noktasında, hedefi durumundadır. Kullanılmaya çalışılan kişiler üzerinden duygular, düşünceler, hisler, yaşam tarzları ya da kültürel-dini tüm unsurlar suiistimal edilme konusunu oluşturur.

Genel manada yaşam alanlarının olağan ilişkileri içerisinde istenmedik davranış ve eylemleri ifade eden aldatma veya aldatılma kavramları, duygusal anlamda olabileceği gibi çıkar-menfaatler açısından maddi konular üzerine de olabilir.

İşin özünde duyguların ve insani eylemlerin yok sayılması, birilerini mağdur etme girişimi, insani değerleri saymama düşüncesi yatar.

Karşı cepheleri oluşturan tarafların bir yanında kötülük ve yalanı sınırsızca kullanma amacıyla aldatma hissi taşıyanlar; Diğer tarafta mağdur olma adayı durumundaki aldatılan ve yok sayılanlar vardır. Ama ince nokta, çoğu defa aldatma ve maddi çıkar sağlama amacı güdenlerin sonuçta başarısız olma ve yaptıkları kötülüklerin ortaya çıkmasıyla yaşadıkları hayal kırıklıkları ile pişmanlıklarının bulunmasıdır.

Unutulmaması gereken nokta yaşadığımız ortamların ve zamanın geçici olduğudur. Kendini unutan veya yaşanan dönemlerin bir sonunun olduğunu fark edemeyenlerin kullandığı araçların başında aldatma dürtüsü yer alır. Şuurunda olmadıkları bir gerçeklik var ki, o da kişilerin bazen kendilerini kandırarak kendilerini aldattıklarının farkında olmadıklarıdır.

Aldatma eyleminde bulunanların en önemli silahları kullandıkları dildir. Çünkü sözler ve kelimeler ile kalplerinden-düşüncelerinden geçenleri süsleyerek, kabul ettirmek için dillerini etkili bir silaha dönüştürürler. Kullanılan dil sayesinde verilen sözler ve vaat edilen beklentilerin hayat bulmamasının sebep olduğu kırgınlıkların uzun yıllara dayanan küskünlüklere yol açtığı birçok örnekle karşı karşıyayız.

Bir de pişmanlık duyulmuyorsa, küskünlüklerin son bulmadan kalp kırıklıkları ile hayata karşı soğukluk doğurduğu görülür.

İnsanlarda büyük hayal kırıklıkları yaratan aldatma ve aldatılma hislerinin sosyal yaşam içerisinde pek çok kişi ve ortamda karşımıza çıktığı görülüyor. Arkadaş grupları arasında, ev ortamlarında, meslek ve iş alanlarında, alış-veriş ilişkilerinde, ticari hayatta, toplumsal ilişkilerin kurulduğu resmi veya sosyal ortamlarda olumsuz manada kullanılmaya çalışılan aldatma konusu gündemlerle karşılaşılmakta.

En kötüsü ise özel hayat alanının duygular ve beklentiler üzerine kurulu aldatılma konularıdır. Karşılıklı anlaşmalar ve sözleşmeler ile bir arada ortak yaşam sürdürme amacı taşıyan kadın-erkek arasındaki girişimlerin ortaya çıkardığı üzüntü-acıların yok olması imkânsızdır.

“İstemediğini, başına gelmesini kabul etmediğini, başkasına yapma” ilkesini hayatımızın bir kanunu olarak görmenin, başkalarına aynı hassasiyeti gösterme amacı ile eşdeğer olduğunu unutmamak gerekiyor.

Kandırılmak, üzerinden çıkar sağlanmak, araya üçüncü şahısları sokmak, yalan ve kandırma yönlü sözler kullanmak gibi istenmeyen durumların verdiği acıyı tatmama adına, başkalarına ve özellikle kendimize karşı olan insani-ilahi irade gücümüzün arkasında durmayı becermek lazım.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER