Hayaller insanı ayakta tutar. Beklentilerin ve elde edilemeyenlerin karşılığı hayallerde gizlidir ve hayaller insana verdiği umutlar sayesinde psikolojik rahatlıklar, avuntular ve geleceğe ümitli bakma huzuru yaratır.
Çünkü hayallerin sınırı yoktur. Düşüncenin ve aklın gücü ile direkt alakalı olan hayaller sayesinde gerçekleşmesi muhtemel olmayan her şey, duygu-düşünce dünyasında insanlara olmuş-olacakmış hisleri vererek beklentilere ve ulaşılamayan tüm şeylere sahip olma dürtüleri doğurur.
Asıl anlamı ile gerçekleşmesi mümkün olmayan, elde edilmesi imkânsız olan veya ulaşılması zor şartlar taşıyan tüm beklentilerin karşılığı olarak hayaller, insanoğlunun umut-ümit dünyasının vaz geçilmez bir sığınma limanı olarak, tüm insanlar tarafından sınırsızca kullanılan bir ruhsal-psikolojik alandır.
İhtiyaçlar ve insana gerekeli olan maddi ve manevi unsurlar hiçbir zaman azalma göstermez. İnsan, ihtiyacı olan temel gereksinimlerin (ihtiraslar, arzular, başarı, kazanç, merak, hikmet bilinci gibi) yanında; Ruhsal-bedensel doygunluk unsuru olan kazanç elde etme, güç sahibi olma, hâkimiyet kurma, bilgi donanımı edinme, gurur ve hırs ile sahiplenme gibi dürtüler sosyal hayat içerisinde elde edilmediğinde, alternatif olarak kullanılan tek savunma mekanizması ortaya çıkmakta: Hayaller…
Hayallerin esiri olma riskini de taşıyan insan için “Niçin düşünürüm ve Niçin Hissederim?” sorularının yanıtı her zaman görünen gerçeklik ve var olan realitelerle açıklanamayabilir. Çünkü yokluk ve var olmanın sonu olan canlılık enerjisinin bitişi ile birlikte bilinç-şuur hali sona ermekte. Kaçınılmaz son olana varmadan önce “Haz Almak” ve “Tatmin Olmak” adına, maddi dünyada ulaşılamayan beklentilere hayallerin derin sularında yapılan arayışlarla huzur ve mutluluk sonuçlarına ulaşılır.
Getirdiği yıkımlar, ortaya çıkardığı derin sarsıntılar, insana sunduğu kötü zaman dilimleri, sebep olduğu derin hüzünler ile asla hatırlanmak istenmeyen bir yıl olarak anılarımızda açılmak istenmeyen bir yaprak olacak 2020’ nin hayalleri de nasıl ortadan kaldırdığını acı tecrübeleri ile yaşadık. Yeni yıla doğru atılan adımların tereddüt ve soru işareti yüklü anlarında hayaller dünyamızda beklenen ve elde edilmesi istenen ilk şey “Huzur” olmakta.
Sadece sağlık sorunu değil, yaşam alanlarımızı daraltması, sosyal ilişkileri bitirmesi, hayati aktivitelerimizi sonlandırması ve hareket imkânımızı bitirici yönleriyle salgın hastalığı yaşama talihsizliğini tatmak, fiziksel-sosyal dünyamıza büyük darbeler vurdu. 2021’ in acı tabloya son vermesi ve var olan acıyı sonlandırarak yeni acıları önümüze sermemesi en büyük hayalimiz olurken, başka hayallere yol açan beklentileri de zihinlerde canlandırmaya başladı.
Hayali kurulan ve büyük umutlarla büyük beklentiler doğuran alanlardan birisi şu an günümüz dünyasında kolay yoldan kazanç ve para elde etme aracı olan talih oyunları ne yazık ki…
Spor sektörünün bahis alanı dışında, ülkemizde Milli Piyango Kurumu bünyesinde çekilişi yapılan veya düzenlenen etkinlikler var. Sayısal Loto, Süper Loto, Şans Topu, On Numara ve Kazı Kazan başta olmak üzere yılbaşlarının gelenekselleşen Piyango Çekilişi ile haftalık, aylık ve yıllık dönemleri kapsayan değişik “Şans Oyunları” var. Önceden Devlete bağlı olan ve geliri Devlet kaynaklarına aktarılan Milli Piyango İdaresi’ nin özel sektöre devri ile birlikte özelleşmesi sağlandı. Yeni yüzü ile birlikte birçok oyun üreten kurumun yıllık cirosunun devasa rakamlara ulaştığı görülüyor.
Bunlardan biri olan yılsonu Piyango Çekilişi!
Yani yılbaşı ile birlikte çekilişi yapılan ve umutların gözlere mahkûm olduğu saatlerde yaşandığı zannedilen heyecan ve panik hali. Her yıl milyonları hayallere sevk eden ve ne yazık ki, sonuçta büyük hayal kırıklıkları yaşatan piyangonun çekiliş günlerine yaklaştıkça heyecanlar üst seviyelere ulaşıyor. Rüyalara bile giren umutlu bekleyişlerin milyonlar arasında sadece bir kişiye talih getirmesi söz konusu iken, hayalleri yıkılanların gireceği psikolojik yıkımların tahribatı ne olur acaba?
Unutulan veya fark edilmek istenmeyen nokta, piyangonun çıkma ihtimalinin çok düşük olduğu veya çıkmama riskinin çok yüksek düzeyde olduğudur. Başkasının hayalleri ve umutları üzerine kurgulanan bir kazanç veya başkalarının paraları üzerinden yaratılacak bir yaşam modeli ne kazandırır insana?
Hayalleri yıkılanların, umutlarını kaybedenlerin karşı cephesinde bulunan ve mutluluğu diğerlerinin parası üzerine kuranların kuracağı mutluluk tablosu be kadar sürebilir ki? O parada gözü olan ve hayalini kuran kişiler için kayıp, sadece satın alınan piyango biletinin cüzi miktarı değil, hayalleri ve umutlarıdır.
Piyango çekilişinden elde edinilen paradan hayır gelir mi, bilinmez, saadet ve huzur getirmeyeceği önceki örnekleri ile ispatlanmış durumda. Ne varsa “Helal Kazanç” ve “Alın Teri” nde var ve hak edilenin kazanılması işin hikmetini gösteriyor.
YORUMLAR