Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Batman Pusula

PANDEMİ VE EĞİTİM

2020 yılının Mart ayı ile birlikte kara sayfaların açıldığı döneme giriş ile birlikte hiç kimsenin aklına gelmeyecek olan sarsıntıları ve yaşamsal problemleri hayatımızın ana gündemi haline getirdik.

Değişik komplo teorileri ve dünya geneli bireysel ve devletler seviyesinde karşı gelişlere rağmen, dayatılan ve uyma zorunluluğu taşıyan bir zaman diliminin aktörleri olarak ruhsal bunalımlara ve psikolojik sarsıntılara yol açan dönemleri yaşama talihsizliğinin tutarsızlıklarındayız.

Hala ne olduğunu bilmediğimiz, nasıl çıktığını anlayamadığımız tehlikenin veya dünyaya tehlikeli bir virüs diye dayatılan riskli hastalığın avucunda yaşamın olması istenmeyen dalgalarına kapılmış gidiyoruz. Çünkü insan algıladığı, bir anlam yüklediği veya yaşamına giren her şeye bir mana yüklediği kadar eylem tarzları oluşturur. Anlamadığı, anlam veremediği veya dayatılan unsurları sindiremediği kadar da tepki geliştirme özelliği gösterir. Nedeni de fıtratı, iradesinin seçicilik özelliği, aklını kullanma yeteneğinin varlığıdır.

Bakalım, anlam veremediğimiz veya önümüze konan, hayatımızı oyuncak haline getiren bu Pandemi döneminin sarsıntılarına veya savuran dalgalarına psikolojik ve zihinsel açıdan ne kadar dayanabileceğiz. En önemlisi Eğitim alanında son bir yılda geri kalınan gelişim ve değişim evrelerimizin adayı çocukların ve gençlerin ileriki hayatlarında ne tür sarsıntılar ve eksiklikler görülecek.

10 aylık dönem itibariyle eğitim sürecini Uzaktan Eğitim vasıtasıyla sürdürmeye çalışan öğrencilerin ve üniversiteli gençliğin edinemediği bilgileri ve kazanması gereken bilgileri nasıl temin edeceğiz?

Ama önceden fark edilmeyen ve umursanmayan eğitim ortamlarının ne kadar önemli olduğu veya eğitim mekânları olan okul çatısının eksikliğinin aslında vaz geçilmez bir alan anlamı taşıdığı çok iyi anlaşıldı. Çünkü okul ve Eğitim mekânları sadece bilgi edinilen ve bilginin zihne yerleştirildiği ortamlar değil. Çocuğun, gencin ve yerine göre yetişkinlerin zihinsel, sosyal, bedensel, psikolojik ve ahlaksal açıdan gelişimlerini sağlayan mekânların merkezi olduğu çok güzel anlaşıldı.

Eğitim elemanı eğiticilerin de basit bir iş ile uğraşmadığı, çocuklara bir şeyler öğretmenin yanında sahiplenmenin, gelişimini tamamlamaya çalışmanın yollarını da sorumluluk olarak edinen aktörler olduğu görüldü.

Herkes anladı ki, Okul ve Eğitim mekânları olmadan kişisel gelişim veya kişisel eğitim ortaya çıkmıyor. Bu işi yüklenicisi öğretmen ve eğitmenler de olmazsa olmaz bir görev yüklenmekte. Yani “Değer” anlaşıldı.

Asıl vurgulanması gereken nokta bundan sonra başlıyor. Zira Eğitim ortamından, sosyal gelişimi sağlayan diğer akranlarla bir araya gelmeden, Okul havasında ve Eğitim ikliminde psikolojik adaptasyon sağlanmadan bu iş olmuyor. Gelişim ve eğitsel kazanımların edinilmesi evde veya televizyon-bilgisayar başında değişimler meydana getirmiyor.

Alt yapı yetersizlikleri, maddi imkânların olmaması, çok çocuklu aile ortamları, erişim yetersizliği, sistemsel problem gibi sıkıntılar zaten uzaktan eğitim işleyişinin düşmanı olarak engel yaratıyor. Üzerine bir de motivasyon ve dikkat toplama ortamı yaratan okul ortamının eksikliği eklendiğinde, geleceğe yönelik nasıl bir öğrenci ve çocuk-genç profilinin ortaya çıkması bekleniyor?

İşe bir yerden başlamak gerekiyor. Yüz Yüze Eğitim sistemine devam noktasında göze alınması gereken riskler olmakla birlikte, heba olabilecek öğrenci ve çocuk- genç kuşağın bir an önce okul ortamı ile buluşturulması lazım. Ara verilen zaman dilimleri gelecek kuşakların atılması gereken gelişim ve eğitim aşamaları için ket vurucu etkilere sahiptir.

Emin olunması gereken bir nokta burada karşımıza çıkıyor. Okul ortamlarının temiz olduğu ve çok hassas davranıldığı… Çünkü alış-veriş ortamları ve oyun alanları ile sokaklardan daha hijyenik mekanlara sahip olan okulların sosyal mesafeye uygun sınıf dağılımları ve aza indirgenen öğrenci sayılarından oluşan sınıf ortamları ile bir şekilde sürece katılması zorunlu gibi!

Son bulmayacak olan salgın tehlikesi ve hayatın bir parçası olan Pandemi dönemi tedbirleri, ileri zamanlarda önümüzde olacak ve buna göre yaşam alanlarını düzenlemek gerekiyor. Sona ermeyecek olan bir diğer sistem de Uzaktan Eğitim uygulamasının uzun vadede eğitim sistemimizin büyük bir parçası haline geleceği durumudur ne yazık ki…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER