KURBAN TADI

Tadı olan Bayram olduğu kadar Kurban olgusunun kendisi de doyumsuz tatlara sahip. Çünkü huzur ve dayanışmanın bayram tadında yaşanan bilinç ve inanç yüklü anların yanında kurban kesmenin, muhtaca ulaştırmanın ve yardımlaşma bilincinin verdiği rahatlıkla yaşama umutlu bakmanın hazzını verdiğinden dolayı da ayrı tatları duyumsuyoruz.

Günümüz dünyasının değişim yaşayan bakış açısının temelinde her ne kadar bayramlar ve bayramı kapsayan günler tatil, dinlenme ve klasik ev ziyaretlerine indirgenmiş ise de aslında olay o kadar basit değil.

Derin anlamlar taşıyan, inanç birliği oluşturan, ortak değerler bilinciyle dayanışma örneklerini özünde barındıran, insana varlık manası yükleyen yönleriyle bayramların ruhunda dünyaya ve yaratılmışlık ilkesine yönelimler vardır.

Muhtaçları hatırlatması, inancın doruk noktada yaşanmasını sağlayan iç dünyamıza hitap etmesi, açlığın ve yoksunluğun insan özünün değişmez bir parçası olduğunu hatırlatması açısından şuurumuzun bilinç haline dönüşümünde uyarıcı süreçleri iç dünyamızda canlandırır.

Kurban Bayramı süreci toplumsal algılama yönü ve değişik inanç sistemlerinin yadırgadığı kan dökme olayı itibariyle eleştirilecek boyutlara sahip değildir.

Tam tersine insanlığın beslenme kültürünün standart elemanı olan “ET” ihtiyacının karşılanmasında her zaman uygulanan bir davranış olmanın yanında, tüm Semavi (Yahudilik, Hıristiyanlık, İslamiyet) ve Beşeri Dinlerin (akla gelen tüm inanç uygulamaları ve dini kültürler…) ritüeli olan “Kurban Etme ve Adakta Bulunma” olayının da meşru sınırlar dâhilinde yerine getirilmesi amacını kapsar.

İslami kimlik taşıyan tüm renkli insanlar ve topluluklar “Kurban Vermek” olgusunun “Adanmışlık” olduğunu ve hem kurban edenin hem de edilen canlının bir yaradılış felsefesine şükran duyma anlamı taşıdığını algılamıştır. İslam dünyasının inanç gereği, olağan bir uygulamasının yine yaratıcıya adanan adak itibariyle inançların yaşanması adına hareket edilmesi, sanırım eleştirilecek bir dini gereklilik değil, dinlerin ortak bir ibadet biçiminin sergilenmesi manası yüklendiğini göz ardı etmemek gerekiyor.

Kelime anlamı itibariyle “Yaklaşmak ve Allah’ ın mutlak birliğine yakınlık duymayı sağlayan nedenler oluşturmak” manası yüklenen Kurban olgusu, ibadet içeriği yüklendiği kadar ortak inanç değeri taşıyan dürtüleri canlandırması yönüyle de Müslüman dünyanın kutsalıdır.

Düşünürün dediği gibi insan üç şeyin peşinden koşmalıdır: Hakikatin, Hayrın ve Güzelliğin…

Hakikat, varlığın temel gerçekliği iken Güzellik görünen estetik duyguların yanında kalp, ruh ve ahlaksal eylem birlikteliğini de içerisine alır. Hayr ise Hakikat ile Güzellik sahibi ahlaklı insanın kutsalı, değerli olanı, hareket ve davranışlarının ölçülü hali olarak toplumsal dayanışma ve birliktelik inancının ve ilahi olanın gereğine göre yaşamı şekillendirmektir.

Hakikat, Hayr ve Güzellik adına bayramın kendi anlamında hayat bulması temennisi ile kurban tadında bir yaşamın herkese nasip olması duasını dile getirelim.