Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Batman Pusula

KURBAN BİLİNCİ

Nereden gelip nereye gideceğini bilmeyen, daha doğrusu unutan varlık için Akıl-Düşünce potansiyeli bir noktada devre dışı kalmakta.

İnsanın kendi varlığına anlam vermesi önemli. Bedensel gerçekliğini canlı tutan enerjisi ile yani Ruh potansiyeli ile kendisine hazır hale getirilen Zaman ve Mekân ortamlarında neler yapması gerektiğini unutuyor.

Ama değişmeyen tek gerçek, varlık olarak insanın maddi-ruhi boyutunun son bulması durumunda gideceği bir yerin olmasıdır. Dönüş toprağa ve beden ile toprağın buluşması sağlandıktan sonra asıl güç, Ruh da gitmesi gereken ilahi mekâna ulaşmanın kaçınılmaz kaderini yaşayacak.

Bu yüzden dünya hayatı itibariyle sadece maddi unsurlar ve fiziki gerçeklik değil, aynı zamanda manevi boyut ve ahiret de düşünce ve irade alanımızın sorgulanması gereken boyutları olarak karşımızda durmakta.

Hakikatin ve hayrın peşinde koşma amacı güden insan için Zekâ, Duygu ve İrade yetenekleri arasında bulunmak, mutlak bir güç doğurur. Düşünmenin temeli olan zekâ yetisi kendi mutlak hâkimiyetini sağlama adına insana değer katar. İrade ile birleşince hiçbir canlıda olmayan bir seviyeye yükselme söz konusu olur.

Ama duygu yetisi art planda kalmaması gereken çok daha farklı bir boyut ile insanı moral değerlere yükseltme özelliği gösterir. Bu yetilerin toplamı sayesinde hayata ve yaşam alanlarına bağlanma olasılığı artış göstermektedir.

Nefsine karşı samimiyetsizlik gösterme ihtimali olan insana değer katacak yolların çıkış noktası duygu dünyasıdır.

Değerler bu yüzden önemlidir. Değer sıfatı ile adlandırılan Ahlak, Adalet, Sevgi, Sorumluluk, Bilinç, İyilik, İnanç, Sabır, Emek, İnanç gibi sayılabilecek daha birçok yönümüzün zamanla zayıflık göstermesi veya zihinlerde sönmesi insana kaybettiren sonuçları doğuruyor.

Yine bu yüzden dini değerler önem kazanır, insan tarafından yaşanma hissi doğurur. Çünkü huzur ve güven yanında, arınma ve hayata bağlanma sonucuna ulaşmanın yolu bu aşamalardan geçmekte.

Kurban Bayramı sürecini bu alana oturtmanın bilinci ile birlik, beraberlik, dayanışma, muhtacı düşünme, şükür, yardımlaşma, hakkı hak edene teslim etme mantığı ile değerlendirmek lazım. Dini bayram yönüyle Müslüman camianın kutsalı olan ve bizi birbirimize bağlayan boyutu bir yana, ibadet etmenin bir gereği olarak mutlak güce olan şükür borcumuzu değişik eylemlerle sergilememizi sağlayan özelliklere de sahip.

En büyük eksiğimiz, arınma ve şükür konularını zihinlerimizde unutma sürecine katmak. Fırsat aranıyorsa bundan daha önemli bir fırsat mı olur? İbadet açısından da insani açıdan da yardımlaşma ve mağdura ulaşmanın imkânını kullanarak kurban bayramı ve kurban adağı sunmanın bilincini yakalamanın zamanıdır.

Çünkü inancımızın kültürel değerinin özünde mutlak itaat ve arınma anlayışının Yaratıcı’ ya olan “Şükür” ve Boyun Eğme” bulunur.

Helal sınırlarda kesimi yapılan kurban ve adakların,Allah adına kesilmesi ve etin de ihtiyaç sahiplerine adanması, toplumsal bilincimizin dayanışma ve yardımlaşma değerlerini ayakta tutan temel noktalardır.

Tanımını “Yaklaşmak ve Allah’ ın mutlak birliğine yakınlık duymayı sağlayan nedenler oluşturmak” anlamına yükleyen Kurban, ibadet içeriği yüklendiği kadar ortak inanç değeri taşıyan dürtüleri canlandırması yönüyle de Müslüman dünyanın kutsalıdır.

Gıda yönüyle beslenme ihtiyacını karşılama amacı güdülen kurban kesiminde önemli noktalardan biri verilen emre uyma, boyun eğme olduğu kadar, kulluk bilincinin de bir gayreti olarak nimet kültürünün toplumsal dayanışmaya açılan kapılarını canlı tutmasıdır.

İki dini bayramımızdan birini daha yaşama mutluluğunu yakaladığımız Kurban Bayramı’ nın kutsal değerleri ve bizi bir arada tutan inanç-kültürel motiflerimizi canlı tutmanın temennilerini dillendirmek gerekiyor. Huzura, mutluluğa, barışa, dayanışma ve yardımlaşmaya yakın;Ama krizlerden, çatışmalardan, ölümlerden, yıkımlardan uzak günlerin yaşanması dileği de vaz geçilmezimiz olsun.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER