Petrolspor’u Sevmek Başka, Önemsemek Başka Bir Karakter

Batman Petrolspor, 1960 yılından bu yana varlığını sürdüren köklü bir kulüp. Bu süreçte sayısız yönetim değişti, taraftar nesilleri değişti ama bir gerçek hiç değişmedi: Petrolspor sevgisi…

Ancak burada önemli bir ayrım yapmak gerekiyor. Petrolspor’u sevmek ayrı, onu önemsemek ve desteklemek ayrı bir karakter meselesidir. Bugün ne yazık ki bu ayrımı yapabilen çok az kişi var. Çünkü destek sadece alkışla, tezahüratla olmaz. Maddi destek de şarttır.

Bakın, size bir başarı öyküsü anlatayım: Bodrumspor. Bundan 7-8 yıl önce Bodrumspor 3. Lig’de mücadele ederken, Bodrum’daki taraftarlar takımlarına sahip çıkıyordu. Maç saatinde, önemli bir işi olmayan herkes tribünlerde yerini alırdı. O dönemde bilet fiyatı 20 liraydı ve kimse bundan şikâyet etmiyordu. Neden? Çünkü bu takımın yaşaması, oyuncuların, başkanın ve yönetimin desteklenmesi gerektiğini biliyorlardı.

Bugün Bodrumspor, Süper Lig’e yükseldi. Bu başarı sadece yöneticilerin ya da futbolcuların değil, taraftarın gerçek desteğinin bir sonucudur. Bodrum’da kimse maça bedava girmez. Başkan zenginmiş, yönetim güçlüymüş, bunlar ayrı konular. Asıl olan, taraftarın takıma sağladığı katkıdır.

Batman’da Durum Ne?

Gelelim Batman’a…

Petrolspor’un maçlarına bakın. Özellikle VIP ve kombine tribünlerine… Orada kim var? Gerçek taraftar mı? Hayır! Bedava bilet peşinde koşanlar, özel makamları arayıp ücretsiz giriş hakkı isteyenler…

Gerçek bir Petrolspor taraftarı, futboldan anlayan bir insan, bunu yapmaz. Gider kombinesini alır, biletini satın alır, elini cebine atar ve tribündeki yerini gururla alır. Ama ne yazık ki durum böyle değil. Son oynanan Kastamonuspor maçında VIP ve kombine tribünleri tıklım tıklımdı. İnsanlar ayakta, izdiham var, kontrol yok! Korkuluklardan atlayanlar, kim oldukları bile bilinmeyen kişiler… Ne güvenlik var, ne denetim.

Bakın, ben birçok statta maç izledim. Kombine alan herkes yerinde oturur, VIP tribünü düzenlidir, şeref tribünü ise disiplin altındadır. Ama Batman’da işler farklı. Şeref tribününe bakıyorsunuz; vali, emniyet müdürü, tugay komutanı, milletvekilleri, kulüp başkanları… Peki ya güvenlik? Oraya birisi kaçak girse, elindeki bir cismi şeref tribününe fırlatsa ne olur? Böyle olaylar yaşanmaz demeyin, bir kez olur ama ağır olur!

Bedava Maç İzlemek Spor Severlik Değildir!

Gelelim asıl meseleye: Bedava giriş utanç verici bir durumdur!

Gençler, paralarını son kuruşuna kadar harcayıp bilet alırken, kimileri lüks arabalarla gelip bedava giriş yapıyor. Bu nasıl bir vicdan? Eğer gerçek bir spor sever, Petrolspor taraftarıysanız, gidip biletinizi alın, statta yerinizi satın ve destek olun. Bu iş gösterişle olmaz!

Bir de basın tribünü meselesi var… Orada olması gereken gazeteci sayısı en fazla 10 kişi. Ama bakıyorsunuz, içeride 50 kişi var! Bunların çoğu gazeteci bile değil. Maç boyunca küfür ediyorlar, bağırıp çağırıyorlar ve basın mensubu sanılıyorlar. Oysa basın tribünündeki gerçek gazeteci, maç izleyip fotoğraf çeker, not alır ve haber hazırlar. Peki, bu 50 kişi nasıl içeri giriyor? Burada ciddi bir yönetim zaafı var ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün bu konuda acilen bir çözüm üretmesi gerekiyor.

Her şey polisle çözülemez! Stadın düzeni için yetkili birimler harekete geçmeli. Batman Stadyumu’nda acilen çözülmesi gereken büyük sorunlar var.

Bir gazeteci olarak bu durumu yazmak hoşuma gitmiyor. Ama doğruları konuşmazsak, eleştirmezsek, değişimi nasıl sağlayacağız?

Sonuç: Bedavacılar Yüzünden Herkes Bıktı!

İlgili makamlar bıktı, yöneticiler bıktı, kurum müdürleri bıktı… Ama bedavacılar bıkmadı! Hâlâ her maç öncesi sağa sola telefon açıp ücretsiz giriş yapmaya çalışıyorlar.

Bu ayıptır, hem de çok büyük bir ayıptır!

Petrolspor’u gerçekten sevenler, destekleyenler, onu bir yerlere taşımak isteyenler ceplerinden bilet parası vermekten çekinmemelidir. Stadyum herkese açık, yeter ki biletinizi alın ve diğer vatandaşlar gibi kurallara uygun bir şekilde maçınızı izleyin.

Eğer Petrolspor’un daha iyi yerlere gelmesini istiyorsak, önce kendimize çeki düzen vermeliyiz!