İnsanlık tarihinde en eski kurum ailedir

İnsanlık tarihi boyunca nesillerin, huzurlu aile yuvalarında dünyaya geldiğine değinen Haliloğlu, “İnsanlık tarihinde en eski kurum ailedir. Cenab-ı Allah Hazreti Adem ve Havva’yı dünyaya göndererek bir aile yuvası kurmalarını sağlamıştır. İnsanlık tarihi boyunca nesiller huzurlu aile yuvalarında dünyaya gelmiş, yetişmişlerdir. İslam dini açısından düşündüğümüzde de Sevgili Peygamberimizin insanlığa getirdiği değerler manzumesinin zirvesinde aile ile ilgili değerler vardır. Aile, bunun için son derece önemlidir. Aile yuvalarının kurulmasının önemi kadar kurulan aile yuvalarının devamı da son derece önemlidir.” dedi.

“Aile bir sevgi, bir meveddet yeridir”

Kurulan aile yuvalarının dağılmaması için toplum olarak gerekli tedbirlerin alınması gerektiğine değinen Haliloğlu, “Maalesef son zamanlarda aile yuvalarının kuruluşunda sıkıntılarımız var. Gençlerde evlilik yaşlarının arttığını biliyoruz. Kurulan aile yuvalarının dağıldığıyla alakalı bilgiler alıyoruz, istatistikler bunu söylüyor. Halbuki Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle aile bir sevgi, bir meveddet yeridir. Cenab-ı Allah, kadınla erkeğin meşru bir nikahla bir araya gelmelerini, huzurlu bir yuvanın oluşmasından bahseder. Bir araya gelerek huzurlu bir yuva oluştuğundan bahseder. Hiç şüphesiz ki öncelikle aile yuvasının kuruluşuyla ilgili, bizim hem ferdi olarak hem de toplum olarak tedbirler almamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

“Hepimizin kusurları, hataları vardır”

Evliliklerde dikkat edilmesi gereken hususları dile getiren Haliloğlu, kusursuz insan olamayacağını önemli olanın ortak noktalarda buluşmak olduğuna vurgu yaptı.

Haliloğlu, “Kur’an-ı Kerim’de ‘evlenin’ emri vardır. Başka ayette ‘İçinizden bekar olanları evlendirin.’ diye bizlere emreder. Şartları yerine getiren, hem fiziki hem mali hem sosyal sorumluluğunu üstlenebilecek çağda olanların evlenmesini dinimiz tavsiye eder. Sevgili Peygamberimiz (Aleyhissalatu vesselam) nikahlanmanın, aile yuvası kurmanın kendi sünneti olduğunu ifade etmektedir. Bu bakımdan topluma hem büyüklere hem de evlenecek kişilere büyük sorumluluklar düşmektedir. Peygamberimiz evlenecek kişide aranacak özellikleri sıralarken, zenginlik, güzellik, yakışıklılık, asalet yanında ahlak merkezli dindarlığı seçmemiz gerektiğini bize tavsiye eder. Aileler evlendirecekleri evlatlarının kiminle evleneceği hususunda titiz davranmalıdırlar. Ama hiç şüphesiz ki karşımızdaki insandan mucizeler beklemememiz gerekir. Hiç şüphesiz ki biz iyi bir kişiyle evlenelim diye düşünürüz ama hepimizin kusurları, hataları vardır. Önemli olan ana çatıda, genel olarak anlaşabilmektir. Genel olarak anlaşabileceğimiz insanı belirledikten sonra ki bu süreçte aile büyüklerinin tavsiyeleri son derece önemlidir.” şeklinde konuştu.

“Büyüklerimiz, çocuklarına dua etmelidir”

Aile yuvalarının devamı için dua etmek gerektiğine de değinen Haliloğlu, “Aile büyükleri şüphesiz ki tecrübeleriyle kendi çocuklarının, torunlarının, yakınlarının iyi insanlarla evlenmesini isterler. Meşhur bir söz vardır, ‘Gençlerin aynada göremediği bir tozu, büyükler, tecrübeli insanlar, tozu tuğlada görürler.’ O bakımdan, burada anlatılmak istenen annelerin, babaların, büyüklerin tecrübesinden istifade edilmesi gerektiği hususudur. Büyüklerimiz, çocuklarına dua etmelidir. Çoluklarımızın huzuru için, güzel aile yuvalarında bir araya gelmeleri için,  dua etmelidirler. Bu şekilde dinimizin, örfümüzün, kültürümüzün bize tavsiye ettiği,  emrettiği tarzda evliliklerin oluşması lazımdır.” dedi.