Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mahkeme sürecinde olan arazi davası kanlı sonuçlandı: 1 ölü

Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesine bağlı kırsal Pirhüseyin (Pîr Huseyn) Mahallesinde taraflar arasında oluşan arazi anlaşmazlığı mahkeme sürecindeyken arazi sürülmesi olayı kanlı bitti, bir kişi hayatını kaybetti.

Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesine

Diyarbakır şehir merkezine yaklaşık 48 kilometre uzaklıkta bulunan Sur ilçesine bağlı kırsal Pirhüseyin (Pîr Huseyn) Mahallesi ve arazileri bir bayanın adına tapuluyken yaklaşık 3 sene önce Arzu isimli bayanın vefat etmesi üzerine varisler annelerinden kalan mirası satılığa çıkardı. Yaklaşık 61 yıl boyunca söz konusu araziyi kiralama usulüyle ekip biçen Pirhüseyin sakinleri, satış sürecinde pazarlığa dahil olan tarafla mahkemelik oldu.

Mahkemenin devam ettiği süreçte arazi sahibi olduklarını iddia eden taraf, davaya konu olan tarlaya traktörlerle müdahale etmek istedi. İddialara göre, asker eşliğinde araziye gelen taraflar çıkardıkları silahları Pirhüseyin sakinlerine doğrulttu. Çıkan silahlı kavgada 1 kişi öldü, 5 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı.

“Asker karşı tarafı arama yapmadı, onlarda hem silah hem sopa hem de kesici alet vardı”

Yaşanan olayın önceki süreçleriyle ilgili bilgi veren Pirhüseyin sakinlerinden Muhammed Parçacı, “60 sene sürdüğümüz tarlada hiçbir sıkıntı yaşamadık. 3 sene önce bazıları ortaya çıktı ve ‘bu arazinin mirasçıları biziz’ dediler. Onlar da biz de hak iddia ettik ve meseleyi mahkemeye taşıdık. Arazi mafyası dediğimiz taraf bizleri sıkıştırmaya ve tehdit etmeye başladı. Nihayetinde bugün 20 traktörle araziye geldiler. Gece saat 03.00’de Mermer Karakolu bizi karakola aldı ve öğle 12.00 saatlerinde bizi bıraktı. Karakol bizi serbest bırakana kadar tarlada bulunan 3-4 amcaoğlum karşı tarafın saldırısına uğradı. Silahla yapılan saldırıda amcamın oğlu Veysi İmamoğlu olay yerinde hayatını kaybetmiş, 4 kişide çeşitli yerlerinden yaralanmış.” dedi.

Parçacı, “Bu hukuk mahkemesinin devam ettiğini defalarca kaymakamlığa ilettik. Kaymakam’a buranın bizim tarlamız olduğunu iddia ediyoruz, eğer onlarında bir iddiası varsa bunu mahkeme çözsün’ dedik. Kaymakam askerleri gönderdi, bunları üzerimize saldı. Orada yüzlerce asker varken karşı tarafı arama yapmadı, bunların üzerinde hem silah hem sopa hem de kesici aletler vardı. Orada bulunan 3-4 amcamın oğlu Jandarmanın yaptığı arama sonrasında tarlaya gitmişler. Tarlada taraflar karşılaşınca direkt silah sıkıyorlar; birini öldürüyor, 3-4 kişiyi yaralıyorlar.” ifadelerini kullandı.

“Jandarmanın orda olmasına rağmen gençlerimizi silahla taradılar”

Tarafın mağdurlarından Baki Parçacı, bugün yaşanan hadiseyi şu ifadeler ile dile getirdi:

“Tarlayı biz ektik. Mahkeme süreci devam ediyorken avukatımız, kaymakam ve valiyle konuştu. Görüşmede ‘Ekinler 10-15 santim olmuş bu iş emektir durdurun’ dedi. Daha sonra 15 traktör jandarma eşliğinde tarlaya geldi. Jandarma bizim buna müdahale etmemize izin vermedi. 2-3 gencimiz traktörlerin olduğu yere gitti, jandarmanın orda olmasına rağmen gençlerimizi silahla taradılar. Orada belki 100- 150 asker vardı. Göz göre göre orda bizi öldürdüler. Biz oraya gitmek istediğimizde jandarma üstümüzde bir şey var mı diye arama yararken onlar keleşle, pompalıyla geliyor ve kimse onlara hesap sormuyor. Orada yaralılarımızı hastaneye götürmemize dahi izin vermediler.”

“Mahkememiz devam ederken kaymakamın izniyle geldiler”

Olayın canlı tanıklarından ve çıkan kavgada başından yaralanan Hasan Parçacı ise şunları söyledi:

“Bu olaydan dolayı bize ‘biz bunu durduracağız, bir sıkıntı çıkmaz’ dediler, bizde tamam deyip gittik. Daha sonra 16 traktörle geldiler. Mahsum Gelmez ve yanındaki birkaç kişi askerlerin yanında bize silah sıktı, asker hiçbir müdahalede bulunmadı. Bölük komutanına ‘bu yaşananların hepsi senin suçun, sen bize dedin ki hiç kimsede silah yok olay çıkmayacak’ dediğimde bana ‘bende bilmiyordum’ yanıtını verdi. Asker, yaralılarımızı almaya izin vermedi. Ben kardeşimin yaralanmış bacağını sararken karşı taraftan biri demir parçasıyla kafama vurdu, amcaoğlum koşarken ona da vurdu. Bunlar yaşanırken asker hiçbir müdahalede bulunmadı.”

Parçacı konuşmasının devamında şu iddialara yer verdi:

“Daha mahkememiz devam ederken kaymakamın izniyle geldiler. Geçen ayın 13’ünde mahkememiz vardı. Mahkeme onların lehine bir karar vermedi, bizden yana verdi ve 4 ay erteledi. Sabah oldu ve köye bir sürü asker geldi. Evden çıktığımda asker üstümü ararken neden diğer tarafın üstünü aramadı? hepsinin üstünde de silah vardı.”

Olayda hayatını kaybeden Veysi İmamoğlu’nun cenazesi, kaldırıldığı Dicle Üniversitesi morgundan otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumuna götürülürken yaralıların tedavileri devam ediyor.