Özkan, çocukların bireysel farklılıklarına dikkat çekerek, her çocuğun farklı şekillerde zorluk yaşayabileceğini belirterek, “Bazı çocuklar dikkat eksikliği nedeniyle derslerine odaklanamazken, bazıları yazı yazma gibi ince motor becerilerde zorlanabiliyor. Bu durumlar, çocuğun hem akademik başarısını hem de özgüvenini olumsuz etkiliyor. Sosyal etkileşimde zorluk yaşayan bir çocuk ise arkadaş ilişkilerinde sorun yaşayarak kendini yalnız hissedebilir” diye konuştu.
‘BİLİŞSEL AKTİVİTELER VE YÜRÜTÜCÜ İŞLEV ÇALIŞMALARI ÜZERİNE YOĞUNLAŞIYORUZ’
Çocukların karşılaştığı bu sorunlara çözüm sunan ‘Okul Çağı ve Sonrası için Gelişimi Destekleme Programı’ hakkında bilgi veren Özkan, ergoterapinin önemine dikkat çekti. Özkan, “Bu program çocuğun bireysel ihtiyaçlarına göre şekillendiriliyor. Yazı yazma becerisinde zorlanan bir çocuk için el-göz koordinasyonu çalışmaları yaparken, dikkat problemi yaşayan bir çocuk için bilişsel aktiviteler ve yürütücü işlev çalışmaları üzerine yoğunlaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÖZGÜVENLERİ ARTIYOR’
Özkan, ergoterapinin yalnızca fiziksel değil, duygusal ve sosyal gelişimi de hedef aldığını vurgulayarak, “Amacımız, çocukların duyusal işleme ve duygu regülasyonu becerilerini geliştirerek çevresel uyaranlarla daha iyi başa çıkmalarını sağlamak. Bu sayede hem akademik başarıları hem de özgüvenleri artıyor” dedi.
Ailelere çağrıda bulunan Özkan, şunları söyledi: “Çocuklarının bu tür zorluklarla karşılaştığını düşünen herkesin bir uzmana başvurması gerekiyor. Ergoterapi ile çocukların potansiyellerini en üst düzeye çıkarmak ve onları geleceğe hazırlamak mümkün. Aileler, çocuklarının bu dönemde gösterdiği sinyalleri görmezden gelmemeli.”