Son günlerde araştırmacı ve bölge ile ilgilenen yazar ve çizerlerin analizlerine bakınca Suriye’yi çok zor günler bekliyor, yapılan tahminlerde yabana atılacak gibi değildir. Irak’ı, Libya’yı göz ününe alırsak çok daha olumsuz bir sonuç çıkarta biliriz.
Çünkü Suriye hem Libya’dan hem de Iraktan çok daha karışık bir durumdadır.
Suriye de şuan iktidarı elinde bulunduran Baas rejimi Şii Nusayri felsefesinden gelse de mesela İran gibi dini bağları o kadar güçlü değil. Ama Şiilik Onları İran’la bir araya getiriyor. Suriye de ki gerçek nüfusları yüzde On beş civarında olduğu tahmin ediliyor.
Suriye’de Suni Arap nüfusu yüzde Altmış civarındadır, ve dini konularda çok tutucudurlar, çoğu Mısır kökenli İhvanlar’la bağlantılıdırlar. Daha önceki yıllarda “Humus” ve “Hama” başkaldırılar dan biliriz, onlar hiçbir zaman Beşar rejimini içine sindirmemişler, şuan ki İç savaşta başı çekiyorlar.
Arapça konuşan bir topluluk da Dürzilerdir. Lübnan, İsrail ve Suriye’de (Tahminen 700 bin kişi) yaşayan bu topluluk çok kapalı ve sessizdirler. İnançları İslam’ın Şii mezhebine benzer, ama İslami İbadet yapmazlar.
Suriye de Nüfus bakımında ülkenin yüzde onu kadar olan Hristiyanlar da vardır. Ortodoks Kilisenin merkezi Suriye’dedir. Hristiyanlar siyasetle uğraşmaz hep iktidarın yanında olurlar.
Suriye’de rejimle hiçbir zaman yıldızı barışmayan bir de Kürtler vardır. Onlarda Suniler gibi geçmişte çok eziyet gördüler, sayıları iki milyon veya biraz üstünde söylenir buda kaba bir hesapla ülkenin yüzde on veya on beşi demektir.
Orta Doğuda bir gerçektir, beraber ve karşılıklı saygı temelinde bir yaşam kültürü oluşmamış. Şimdiye kadar Baas rejimi elindeki sopa ile halkı susturuyordu. Ama şu an kolu kanadı kırık bir Beşar Esed var. Bu Saatten sonra şahsi geleceği dahi garanti olmadığı göz önündedir.
Duruma bakılınca Suriye’yi ve halkını çok daha zor günler bekliyor.
YORUMLAR