Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

BANKA HESABI TUZAĞI

Garip bir benzetme gibi görünse de “Kredi Kartı” ile “Tuzak” kavramlarının bir araya gelmesine de şahit olduk. Hakikaten de kredi kartı gibi sıcak para kullanımının azalmaya başladığı bir dönemde, insanların ticaret ve alış-veriş etkinliklerini sanal para üzerinden yaptığı günümüz koşullarında karşımıza çıkabilecek tuzaklara yem olmamak önemli bir ayrıntı.

Çünkü dolandırıcılık ve sahtekârlık girişimlerinin yoğun bir tempo kazandığı günümüz dünyasında, insanlar mallarını ve paralarını koruyacak sistemlere ihtiyaç duymaya başladı.

Teknolojik yapılanma ve dijital çağ itibariyle insanlığın geldiği noktada eskiye ait uygulamalar ve araçlar/makineler yerini yeni teknolojik ürünlere bırakırken çağı takip etmemek imkânsız hale geliyor.

Çağa ve zamana göre teknolojinin önümüze koyduğu araçlar, makineler, uygulamalar, alanlar ve yaşantımızın ihtiyaç yüklü tüm donanımları değişerek ve gelişerek yeni sistemleri ortaya çıkaran dönemlerin içerisinde bulunuyoruz.

“Kredi Kartı” ve “Para” olguları zamanımızın örtüşen ve birbirini tamamlayan özellikleriyle maddi dünyamızın merkezinde konumlanmış halde. İnsanlar, üzerinde satın alma aracı olan parayı taşıma sıkıntısını çözmenin yolunu sanal değer taşıyan bir takım dijital araçlarla gidermeye çalışmakta.

Bu durum birçok kolaylığı ve rahatlığı insana kazandırmakta. Küçük ve değeri az ürün/hizmet alımında üzerimizde ve cüzdanımızda taşınan paranın kullanımı yanında büyük ve değeri yüksek ürünlerin/hizmetlerin alımında kâğıt ve demir paranın kullanımı mümkün olmadığından, devreye sanal para ve açılan hesaplarda hareket kazanan sayısal veriler girmekte.

Sıkıntı da burada başlıyor.

Sanal para ve dijital sistem üzerinden yapılan ticari faaliyetlerin işlem yapılan sayılarla ve verilerle açık alan yaratması bazılarının iştahını kabartmaya yol açmakta. İştahı kabaran ve kolay para kazanma amacıyla dolandırıcılık ve sahtekârlık girişimleri planlayanlar için kredi kartı ve banka hesapları tam bir hedef durumunda.

Sözün geleceği nokta da son zamanların göze çarpan ve farkında olmadığımız sayısız kart dolandırıcılığı konusu…

Özellikle gençleri ve yeni kuşak 18 yaşını doldurarak bankalarda hesap açma hakkı doğan kurbanları kullanarak hem kumar tezgâhını sürdürmek hem de kredi çekerek yeni mağdurlar yaratmak temel amaç durumunda.

18 yaşını dolduran ve hiçbir geliri olmayan gençler adına açılan banka hesaplarını, karşılığında bir miktar para vererek alan şahısların ilk işi kredi çekerek büyük bir borçlanma yaratmak. Parasız olan ve sıcak paranın yüzüyle karşılaşan gençler için hesaplarını teslim etmek çok kolay oluyor!

Karakol kayıtlarına geçen sınırsız sayıdaki mağdur şikâyetlerinden anlaşılan şey birçok gencin yapılan tehdit ve sindirme girişimleriyle üzerlerine kalan borç yükünü ödemek zorunda olduğudur.

Çünkü sadece kredi yoluyla çekilen paraların ödemesini kart sahibi gençler yapamıyor. Ailelerde işin içerisine girerek maddi problemler yaşıyor. Bir de araya giren ikinci ve üçüncü şahıslar hak iddia etmeye başlayınca ortaya büyük çatışmalar, tehditler, karşılıklı söz savaşları başlıyor.

Batman gibi bir ilde 10 binden fazla mağduriyetin yaşandığı zamanımız koşullarında ailelerin bilinçsiz gençler yüzünden ne sıkıntılar yaşadığını tahmin etmek zor değil.

Duyulan bilgilere göre ilimiz bu tür hesaplar üzerinden yapılan sahtekârlıklarda ilk sıralarda yer alıyor.

Yani…

Gençlerimize dikkat edelim ve kontrol ederek bu tuzağa düşmesine engel olmaya çalışalım. Ya da gençlerin bir laç kuruş için geleceklerini tehlikeye attıklarını fark etmeleri gerekiyor.

Çözüm ne?

Gençlerin hesap açmasını kontrol etmek, kimseye devretmesine müsaade etmemek, Kredi kartını gerek gençlerin gerekse büyüklerin başkasına vermesine göz yummamak, bilinçli olmak ve sanal dünyanın her türlü tehlike/riskine karşı duyarlı kalmak.

Ayrıca genç kuşağın her türlü girişimi masum duygularla değerlendirmeden işin zarar boyutunu hesaplamaları şart!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER